Examples of using "التقرير" in a sentence and their turkish translations:
Raporu yazdı.
bu raporu gördüm.
Bu rapora bir göz atın.
Rapor basitçe,
Sonunda raporu yazmayı bitirdim.
Bir haftada raporu bitirmek imkansız.
Sende o raporun bir kopyası var mı?
evet, özbildirim davranışsal bir üründür.
Tom'dan raporu geri aldığında bana bildir.
Raporu pazartesiye kadar yaptırmalısın.
Raporu yazmayı bitirir bitirmez onu sana göndereceğim.
Tom üç saatten daha az bir süre içinde raporu yazmayı bitirdi.
Saat sekizde bir rapor yazmaya başladı, saat on ikide onu bitirdi.
Belki de bu raporunuz erkeklerin gözünde görkemli görünecek,
Onun raporunun yirmi kopyasını çıkarır mısın?
Rapor onaylandığında Davout'a bir mesaj gönderdi: "Mareşal'e kendisinin,
Napolyon ilk haberi duyduğunda inanamıyordu. "Mareşaliniz çifte görüşmüş olmalı