Translation of "بالكامل" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "بالكامل" in a sentence and their turkish translations:

تركني محطمة بالكامل

beni mahvediyordu.

‫لقد تحطمت بالكامل..‬

Baksanıza, resmen paramparça olmuş.

والغرض منه بالكامل

ve amacı ise tamamen

المرحلة الرابعة، بني بالكامل

Dördüncü evre tamamen kahverengi.

تم إسقاط قضيته بالكامل.

davası tamamen düştü.

‫انظر، لقد تحطمت بالكامل.‬

Baksanıza, resmen paramparça olmuş.

تحيط بالكامل بالنظام الشمسي

güneş sistemini böyle tamamen çevreleyen

احترق منزل ليلى بالكامل.

Leyla'nın evi yanıp kül oldu.

الآن، أُسيء استخدام خبرتنا بالكامل

şimdi biz bunu alırsak bunu Bayhan'ın yerine koyarız,

مغطى بالكامل في هذا الفيلم

tamamen bu filmde işlendi

ويعيد كتابة التاريخ البشري بالكامل

ve tamamen insanlık tarihini yeniden yazdırıyor

مع جرعات وعلاجات مجهزة بالكامل لي.

dozlar ve ilaçlar bana göre.

‫الجروان ذوا العامين كادا ينضجان بالكامل.‬

İki yaşındaki yavrular tam erişkinliğe yakın.

‫ربما يكاد الجروان أن ينضجا بالكامل،‬

Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da

سحب المباني بالكامل عن طريق السحب

binaları komple bir şekilde sürükleyerek götürüyor

إعلان Apple ينشر بالكامل من هنا

Buradan sonrası tamamen Apple reklamı

هذ الاستفتاء تم بالكامل على الإنترنت.

Bu referandum neredeyse tamamen internette gerçekleşti.

- سامي غبيّ تماما.
- سامي غبيّ بالكامل.

- Sami tam bir aptal.
- Sami tam bir idiot.

ففيها جميعها تكون جهود المعالجة غائبةً بالكامل.

acının var olduğu her yerde bir iyileşme potansiyeli de vardı.

‫جائعة وتعتمد بالكامل عليها.‬ ‫أمامها ليلة حافلة.‬

Açlar ve tamamen annelerine bağımlılar. Anneyi yoğun bir gece bekliyor.

أعطتها لزوجها ، ولكن في الواقع ، البضائع بالكامل

kadın kocasına veriyor fakat aslında mallar tamamen ortak

في الميدان، آلاف الفرسان وخيولهم المدرعة بالكامل،

Savaş alanında, tamamen zırhlı

لكني كنت متحمسًا لأنه كان غير متوقع بالكامل.

Hiç beklemediğim bir şeydi, bu yüzden çok şaşırmıştım.

حيث بدا لي أنهما تعبران عن شخصيته بالكامل

Bir şekilde karakterini tam anlamıyla ifade ediyor gibiydiler

الدولة وفقدت السيطرة تدريجياً على البلاد بالكامل لتخرج

ülke üzerindeki kontrolünü kademeli olarak tamamen kaybederek,

الاجل بالاضافة لانشاء وتشغيل الميناء بالكامل والدفع سيكون

limanı Türkiye'ye bağlayacak ve uzun vadeli finansmana sahip

بنية البلد بالكامل وحياة المواطنين واسس عملهم ولذلك

yıllarca çalışıldı, öyleyse tarihe biraz geri dönelim, bin dokuz yüze

عند التطبيق معاً، هم لا يقومون بحمايتك بالكامل،

Birlikte kulanım, sizi tamamen korumaz,

‫هيا، يمكننا القيام بذلك.‬ ‫ولكن الأمر يعتمد عليك بالكامل.‬

Hadi, bunu yapabiliriz. Ama hepsi size bağlı.

شاملة تدعم اتفاق وقف اطلاق النار بالكامل. وتعيد لملمة

ateşkes anlaşmasını tam olarak destekleyen kapsamlı bir ulusal uzlaşma sürecine öncülük edecek

طي الكتمان وجاءت الحرب العراقية الايرانية لتنهي الفكرة بالكامل

gizli tutuldu ve İran-Irak savaşı tamamlandı. İşgalden

‫هذا عقرب صحراوي مُشعر.‬ ‫انظر كيف يضيء الهيكل الخارجي بالكامل.‬

Bu tüylü bir çöl akrebi ve dış iskeletinin nasıl parladığına baksanıza.

أمر حنبعل جيشه بمطاردتهم عبر النهر، لتغيير مسار العدو بالكامل

Hannibal ordusuna onları nehrin ötesinde takip emri vererek onları tamamen dağıtmak istedi.

على تأمين البلاد بالكامل بالفعل فهل ستنجح الحكومة الجديدة بحل

herhangi bir yabancı gücü veya silahlı milisleri uzaklaştırmak yeni geçiş hükümetine

بالعمل على المشروع بالكامل جاء العام الفين واربعة عشر واشتعل

çalışma talepleri artıyor.Projenin tamamında 2000 yılı geldi ve alevlendi

بالكامل. وادت لخسائر فادحة في الاقتصاد العالمي. لكن شركة دايو

. Ve son olarak, tüm dünyayı kasıp kavuran Corona krizi

‫ولكن إن هبت رياح شديدة أثناء الليل،‬ ‫يمكن أن تتغطى بالكامل.‬

Ama gece kuvvetli bir rüzgâr çıkarsa üzeri tamamen örtülebilir.

بعد عبور نهر تريبيا البارد، كان رجاله يعانون من الجوع ويقفون في طقس شبه متجمد خاصة وأن ثيابهم مبللة بالكامل

Trebia'nın soğuk sularını geçtikten sonra, askerleri aç, ıslanmış, ve neredeyse dondurucu olan soğuk havaya maruz bir şekilde durmakta.