Translation of "قصير٬" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "قصير٬" in a sentence and their turkish translations:

توم قصير، لكن ليس قصير كماري

Tom kısa ama Mary kadar kısa değil.

أنا قصير جدّاً

Ben çok kısayım.

حبل الكذب قصير.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

حبل، واحد طويل، وآخر قصير،

belli uzunlukta ipler asılı, uzun ve kısa olan şeklinde,

الآن أريد أن أريكم فيديو قصير،

Şimdi size bir video göstermek istiyorum,

♪ صغير، ضائع، قصير، عار ♪

♪ Küçük, kayıp, kısa, ayıp, ♪

‫يجب أكل الكثير...‬ ‫في وقت قصير.‬

Yiyecek çok... ...zaman az.

أن سلطان قصير النظر غزا اسطنبول

basiretsiz dar görüşlü bir padişahın İstanbul'u fethettiğini

فتح حوار قصير٬ عادي مع الجيران؟

Komşularımla sıradan muhabbet mi edeceğim?

زوج ماشية تماما في وقت قصير جدا

bir koca sığırı çok kısa bir sürede tamamen

كان ذلك بعد الحرب الأهلية النيجيرية بوقتٍ قصير،

-- Nijerya iç savaşından kısa bir süre sonraydı --

وفكرنا أن نأتي وننضم لكم في بث حي قصير.

ve düşündük de bir canlı yayın sırasında aranıza katılalım dedik.

‫عمره قصير ولا توجد نسمة هواء تنشر له بوغه.‬

Sporlarını yaymak için ne vakit ne de en ufak esinti vardır.

تبدؤون بملاحظة أشياء مثل، آه، يا إلهي روبوتي قصير نوعًا ما."

"Robotum biraz kısa sanki" gibi şeyler fark etmeye başlıyorsun.

أنا الآن أقوم بعرض مقطع قصير لكم فيما يتعلق بتنظيف الأسنان،

Bir dizi diş fırçalama görseli paylaşmak istiyorum,

لكنه أيضًا لم ينس أبدًا ضغينة ، وكان معروفًا أنه قصير الانصهار وسريع لإدراك الإهانة.

Ama aynı zamanda kinini de asla unutmadı, herkesin bildiği gibi kısa sürede kaynaştı ve bir hakareti algılamada hızlıydı.