Translation of "حبل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "حبل" in a sentence and their turkish translations:

‫لديّ حبل.‬

Bir halatım var.

حبل الكذب قصير.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.

‫حسناً، سأترك حبل التدلي.‬

Tamam, halat hattından çıktık.

يحتاجون حبل نجاة اليوم.

onların bugün bir yaşam sanşına ihtiyacı var.

حبل، واحد طويل، وآخر قصير،

belli uzunlukta ipler asılı, uzun ve kısa olan şeklinde,

‫ثم نربط حبل المظلة‬ ‫بحبل التسلق.‬

Sonra paraşüt ipini tırmanış halatına bağlıyoruz.

‫سأحضر قطعة حبل مظلات. يمكنني أن أوثقه.‬

Bir paraşüt ipiyle onu bağlayabilirsiniz.

‫سأحضر قطعة حبل مظلات. ‬ ‫يمكنني أن أوثقه.‬

Biraz paraşüt ipiyle onu bağlayabilirsiniz.

‫هناك بعض العقد الصغيرة في حبل المظلات،‬

Paraşüt ipine ufak düğümler attım.

‫هذا عندما توازن نفسك فوق حبل وتزحف عليه.‬

Bir halat üzerinde dengenizi sağlayıp karşıya geçiyorsunuz.

‫ببعض هذا الخيط الآتي من داخل حبل المظلات.‬

Paraşüt halatının içindeki iplerden

‫أعتقد أن لدي حبل كاف هنا،‬ ‫ولكنها مجازفة.‬

Sanırım burası için yeterli halatım var ama bu bir risk.

‫المشكلة هي أن لدي حبل يبلغ طوله 15 متراً،‬ ‫تعال وانظر هنا.‬

Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.

‫حسناً، لندحرجه.‬ ‫أفضل ما نستخدمه في هذا الأمر ‬ ‫جزء من حبل مظلات،‬

Pekâlâ, bunu yuvarlayalım. Tamam, bu işte kullanabileceğimiz en iyi şey, paraşüt ipi.