Examples of using "فيديو" in a sentence and their turkish translations:
Bununla ilgili bir video hazırladık
Arkasından Google Video'yu da çıkardı.
Şimdi size bir video göstermek istiyorum,
(Video) 1. Doktor: Tamam, tekrar göster.
Skype gibi Facetime gibi Whatsapp görüntülü görüşme gibi
- Fadıl, Youtube'a başka bir video yükledi.
- Fadıl, Youtube'a bir video daha yükledi.
ayna ya da video kamerayı deneyin.
"Blockbuster videoları yapacağız,"
o yüzden gündelik aktivitelerin kısa videolarını da yaptık,
zamanda yolculuk ile ilgili bir video hazırlayacağım sizlere
bununla ilgili daha sonra bir video daha yapacağım size
kanıtlar gibi doğrulanabilir kanıtlarla denetlemek.
YouTube'da bunu yaptığım bir videom var
Ellerinde basketbol oynayan iki takımın videosu vardı ve deneklerden
"Yalan mı söylüyorlar yoksa?" diye bir video çekmiştik
yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım
size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün
Bunlarla ilgili de sizlere en kısa zamanda video hazırlayacağım
daha önce deprem nedir ve nasıl oluşur diye bir video çekmiştik
Beynim olmasaydı ve video çekseydim buna benzerdi demiş
benim şu an kullandığım kamerada ben saniyede 25 kare görüntü alarak video çekiyorum
neyse uzatmayalım şimdi bu konuyu. ama bu konu ile ilgili video çekebiliriz ha!
Yani 25 tane fotoğraf çekiyor saniyede bu fotoğrafları arka arkaya ekleyerek bir video kaydı oluşturuyor