Translation of "قدرة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "قدرة" in a sentence and their turkish translations:

التي تؤكد قدرة البشر.

bir düşünce ve yaşam felsefesidir.

تقوي من قدرة العقل على التعلم،

beynin öğrenme kabiliyetini en iyi duruma getiriyor,

‫لديهم قدرة أفضل على حل المشاكل،‬

daha iyi problem çözücüler,

لتكون اكثر قدرة على الوصول للعالم المرئي.

yardım eden teknolojiye evriliyor.

نكون ببساطة أقل قدرة على التعامل مع الانشغال.

meşguliyetinizle daha az başa çıkabilmeniz.

‫قدرة أكبر‬ ‫على التنقل في عالم متغير المناخ.‬

evde ve toplum içinde daha iyi bir faaliyet ve iklimi değişen

ولكن عندي قدرة خارقة لفهم كل ما يتعلق بالعِلم

bilimle ilgili her şeyi anlamaya yönelik esrarengiz bir yeteneğim var,

الثلج أضعف قدرة مصطفى عن سماع خطوات أي شخص.

Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.

‫و قدرة أكبر على العمل في المنزل وفي المجتمع, و‬

daha güçlü bir ekonomik güvenlik,

عندما تدرك أن هناك موضوع عدم قدرة على الكتابة والقراءة.

ile "Okuyup yazabilirsin, değil mi?"

لكي أضمن قدرة المستخدمين في الصّين على استضافة المحتوى وإنشاء المواقع،

sansürleyeceği içerikleri barındırıp websiteleri yaratmaya devam edebilmeleri

لكنني لم أعد أفكر بشأن قدرة المدارس على حل مثل هذه الأمور.

ama artık bu sorunu çözmede okulların yeterliklerini sorgulamıyorum.

اكتشف نابليون أيضًا أن رئيس أركانه يمتلك صفات شخصية هائلة - قدرة بطولية

Napolyon ayrıca, genelkurmay başkanının muazzam kişisel niteliklere sahip olduğunu keşfetti -

إن قدرة غانيوس على التصرف بشكل مستقل دون انتظار توجيهات من روما

Akdeniz'in bu yarısında senatoya stratejik avantaj sağlayan durum Gnaeus'un Roma'dan...