Translation of "اكثر" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "اكثر" in a sentence and their turkish translations:

كن اكثر مرونه.

Daha esnek olun.

ومحتمل اكثر أن نحكم عليه.

onun olabilirliğini daha mümkün görüyoruz.

البيت الشعري القادم مؤثر اكثر .

Bir sonraki mısra daha da dokunaklı.

لتكون اكثر قدرة على الوصول للعالم المرئي.

yardım eden teknolojiye evriliyor.

وتمت مصادرة اكثر من مليوني قطعة ملابس،

ve iki milyondan fazla sahte tekstil ürünü ele geçirildi

عاشت مع اباها اكثر من عشرون سنة

O, babasıyla yirmi yıldan fazla yaşadı.

لا احب هذه القبعه. افضل الرماديه اكثر

Bu şapkayı beğenmiyorum. Ben gri olanı tercih ederim.

ظهورها الاعلامي المتكرر لتسوق لنفسها اكثر اقتصادياً وسياسياً

koymasından , medyada devam eden görünümüyle, özellikle

الشديدة بينما اكثر المتورطين باعدام الكوكب جراء الاحتباس

imha en çok sorumlu statista web sitesinin istatistiklerine göre,

انا متعب جدا لكي امشي اكثر من ذلك .

Daha ileri yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.

اكثر دون الاعلان عن علاقتهما امام العائلة الحاكمة كونها

. Ve diğer doktor olan Asmaa'nın babası, Alevi ailesinin aksine Sünni bir kız

والقرى السورية ليعرفها الشعب اكثر كونها السيدة الاولى وباتت

yönetti ve Suriye şehirleri ve köylerinde First Lady olarak bilinen daha çok insan dolaştı ve Artık

تعتبر اليوم من اكثر الدول تقدماً بالمجال التقني. وهو

zamanda teknik alanda en gelişmiş ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir.

للاقتصاد اكثر واكثر. وبينما تهدم دولٌ اقتصادها وتدمر بنيتها

Önemli yabancı yatırım ve ekonominin giderek daha fazla varlıkları ve varlıkları

اكثر من ستة طوابق حتى جاء المصمم والمهندس اليشيا اوتيس

dünyaya ilk güvenlik asansörünü gösterene kadar altı kattan fazla

اكثر خصوصاً انها اقرب الى السماء من بقية المباني. كما

Özellikle gökyüzüne diğer binalardan daha yakın olduğu

اكثر وبسرعة. وهو الامر الذي يتخوف منه علماء وخبراء الصحة.

yayılmasına yardımcı olur . Bilim adamlarının ve sağlık uzmanlarının korktuğu bir şey.

موازين الحياة في البلد. اليوم تعتبر الامارات من بين اكثر

değiştirmek . Bugün BAE, ekonomideki en müreffeh ülkeler arasında

لعدم انقراض الحياة على وجه الارض? الموت المضحك خلال اكثر

dair umut var mı ? Yarım yüzyıldan biraz daha uzun bir süre içinde ve özellikle seksen yıl

الحراري. كونه مسؤولاً عن اكثر من خمسةٍ وستين بالمائة من

yüzde altmış beşinden fazlasından sorumludur

البرازيل وفي اوروبا سيكون الوضع اكثر مأساوية فمدينة الضباب لندن

boğulacağı için Venedik şehri haritadan kaybolacağı için durum daha trajik

الاحتباس الحراري اكثر رحمة. اذ ان ذوبان الثلوج وارتفاع مستويات

. Eriyen kar ve yükselen su seviyeleri Dicle, Fırat ve Nil'de su seviyesini artıracaktır.

من منكم يستطيع القول انه عمل لي اكثر من عملي لكم

Aranızdan kim benim onun için çalıştığımdan daha çok benim için çalıştığına inanıyor?

اكثر في اعمال الاسد الابل وتحرك موظفين داخل القصر الرئاسي حينها

Daha çok deve aslanı işinde ve çalışanların başkanlık sarayındaki hareketlerinde

كانت اسماء تعمل على لفت انظار الاعلام لها اكثر وجاءتها الفرصة

Asma, medyanın dikkatini daha fazla çekmek için çalışırken, uygun olan

الاعلى. فكانت اول الافكار هي بناء منزلٍ من طابقين وحتى اكثر

. İlk fikir, iki katlı bir ev ve hatta mümkünse daha fazlasını inşa etmekti

بجماليةٍ اكثر. اما ثاني الفوائد وذلك وفق مختصين ان تلك المباني

ile konut sağlamak anlamına gelir . İkinci faydaya gelince, uzmanlara göre bu binalar

لتوفيره اكثر من ثلاثمائة الف فرصة عملٍ فيه فقط وذلك عند

ayda on beş milyar bir dinar olarak tahmin edilen faydalara ulaşmasını bekliyor.

بعنوان ماذا يحدث في حال ذوبان ثلوج القطبين? لم يكن اكثر

Diğer araştırma makalelerinden daha iyimser değildi .

العالم. بينما اكثر من مئةٍ وخمسين مليون شخص معظمهم في اسيا

deniz seviyesinden bir metre yükseklikte yaşıyor. Bu

اصبح اختيار طرق الاسقاط اقل للاستخدام في الابحار واصبح اكثر للجمال

Harita projeksiyonu özellikleri olan, seyir zorunlulukları ve estetik,

في اكثر الاحيان تكون المنطقة المخصصة للدراجات الهوائية في مؤخرة القطار .

Özel bisiklet bölgesi çoğunlukla trenin arkasındadır.

النظرة الاخيرة كونها من الشعب ليس اكثر قبل ان تتحول من فتاة

Suriye'de iktidara gelirken , Esma Suriye'ye geldi . Halkın son bakışı, daha fazla değil,

المباني التي تتألف من طابقين او ثلاث وحتى اربعة. فكروا اكثر ان

iki, üç ve hatta dört kattan oluşan birçok bina vardı .

قد يحصل مع فيروس نيبال قد يكون مشابهاً اكثر. قاتلٌ جديدٌ يتسلل

olduğunu düşünebilirsiniz . Ama Nepal virüsünde olabileceklerin daha benzer olabileceğini düşünüyorum.

اكثر من ستمائة حالة ليتفشى في ماليزيا. ومن ثم انتشر في دولٍ

izledi . Sonra komşu ülkelere , yani Singapur, Bangladeş ve Hindistan'a

الحديث عنها اكثر واكثر عدة اشهر ومن ثم اعلن عن من المرأة وحينها

hakkında konuşmak birkaç ay boyunca daha artmış ve o zaman kadının kim hakkında açıklandı

‫ما زالت على مسافة اكثر من 16 كم،‬ ‫في الشمال الشرقي من مسار السلسلة الباردة.‬

15 kilometre ileride, soğuk zincir güzergâhının kuzeydoğusunda.