Translation of "نكون" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "نكون" in a sentence and their turkish translations:

ربما نكون ممثلين

herhalde temsilcisiyiz

أعتقد أنه أينما نكون

Bana öyle geliyor ki nerede boy gösteriyorsak

قد لا نكون مثاليين،

Mükemmel olmayabiliriz

فسوف نكون متأخرين للغاية.

yine de çok geç kalınmış olur.

نسينا أن نكون حيًا

mahalle olmayı unutmuşuz

من تريد أن نكون؟

Kim olmak istiyorsun?

نحن نريد أن نكون سعيدين وأصحّاء في المستقبل، نريد أن نكون ناجحين،

Gelecekte mutlu ve sağlıklı olmayı, başarılı olmayı isteriz;

وسوف نكون خاليين من الفيروس.

Ve virüsten kurtulmuş olacağız.

دعونا نكون صادقين معَ بعض.

Birbirimize karşı dürüst olalım.

ونُريد أن نكون سعداء كل يوم.

ve hepimiz her gün güzel birgün geçirmek isteriz.

لا نريد أن نكون سعداء فيه.

tek bir gün bile yoktur.

ولكي نكون جاهزين في حال انقلبنا،

Alabora olma ihtimaline karşı hazırlıklı olmak için

قد نكون تعساء في بعض الأحيان،

bazense mutsuz bir şekilde

لذلك، في الأساس، قد نكون متعبات،

Yani aslında yorulmuş olabiliriz

نحن نكون قرية عالمية صغيرة مترابطة

Biz de küçük, birbirine bağımlı küresel bir köy haline geliyoruz.

نحن قادرون أن نكون هنا الآن

Burada olma yetisine sahibiz

يجب ان نكون مستعدين لأي شيء

- Her şeye hazır olmak zorundayız.
- Her şey için hazır olmak zorundayız.

ليس مسموحاً لنا أن نكون كما نحن.

Bizim kendimiz olmamıza izin verilmez.

من المفترض أن نكون مختلفين، أيها الناس.

Farklı olmamız gerek, millet.

عندما نكون مهتمين بتأدية أفضل ما لدينا،

En iyisini yapmak konusunda endişelenirsek,

لا يجب أن نكون في المطبخ أبداً

mutfakta kesinlikle bulunmamalıyız

مشكلة أخرى لنا هي أن نكون غربيين

Bizim diğer bir problemimiz ise batılılaşalım

ولن نكون قادرين على معرفة كل شيء

ve her şeyi bilemeyeceğiz

قبل كل شيء، يجب ألا نكون أنانيين.

Her şeyden önce, bencil olmamalıyız.

لا نستطيع أن نكون الشخصان الوحيدان المتأخران

Geç kalan tek iki kişi biz olamayız.

كان من المفترض أن نكون حذرين أكثر.

Daha dikkatli olmalıydık.

ذلك لأن التعاطف يتطلب أن نكون معرضين للانتقادات،

İşte bu yüzden, empati hassaslığı gerektiriyor

نكون ببساطة أقل قدرة على التعامل مع الانشغال.

meşguliyetinizle daha az başa çıkabilmeniz.

علينا أن نكون قادرين على تغيير القوالب النمطيّة.

Basmakalıp inanışları değiştirebilmeliyiz.

‫نريد أن نكون في مكان عال، خارج المياه.‬

Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.

حياة نكون قد صممنا علاجاً من خلال تعاوننا.

İşbirliği sayesinde tedavi bulduğumuz bir hayat.

أردنا معرفة لأي مدى يمكن أن نكون جيدين.

Başarabileceklerimizi görmek istedik.

نكون متحفزين ومتحمسين للبحث عن المشكلة واحداث الفارق.

bir problemi çözmek ve değişim yaratmak için motive oluyoruz.

دعنا نكون حذرين أثناء شتائم الأصدقاء من فضلك

Küfür ederken arkadaşlar dikkatli olalım lütfen

لذلك دعونا نكون لطفاء جدا لبعضنا البعض، عبر حدودنا

O yüzden birbirimize çok iyi davranalım, sınırlarımızı aşalım

نحن بحاجة إلى أن نكون جادين بشأن استقرار كوكبنا.

Gezegeni stabilize etmek konusunda ciddi bir yaklaşım sunmalıyız.

‫حسناً، سنواصل بثبات.‬ ‫يجب أن نكون في غاية الحذر.‬

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

هو أن تسليتنا اليوم تسمح لنا أن نكون منفصلين.

günümüzdeki eğlencenin bizi ayrıştırmasına neden olduğuna inanıyorum.

أيجب أن نكون متفائلين أم واقعيّين أم شيئاً آخر؟

optimist mi, realist mi, yoksa başka bir şey mi?

إن كنّا فعلاً نريد أن نكون راضين عن وظائفنا،

eğer gerçekten kariyerlerimizde tatmin olmak istiyorsak,

‫ثم سنتابع.‬ ‫ينبغي أن نكون اقتربنا‬ ‫من قرية "إمبارا" الآن.‬

Sonra devam edeceğiz. Embarra Köyü'ne yaklaşmış olmalıyız.

كيف نتعامل مع هذا، هل يمكننا أن نكون أكثر استيعاباً؟

nasıl başa çıkacağız? Doğayla daha uyumlu olabilir miyiz?

ولواستطعنا أن نكون بأفضل شكل ممكن، وحصلنا على أمزجة مختلفة،

Ve eğer olabildiğimiz kadar iyiysek ve çeşitli ruh hâllerimiz varsa,

دعونا نعود بالتاريخ قليلاً للوراء هنا نكون قد وصلنا للعام

geldik. O sıralarda Şeyh Zayed Al Nahyan , güçlü bir birlik oluşturmak ve onları

وأن نكون على استعداد للاستماع إلى بعضنا البعض حتى عند الاختلاف.

ve birbirimizi onaylamasak bile dinlemeye istekli olduk.

وأن نكون معرضين للانتقادات يؤدي إلى أن نُجرح وأن يتم الحكم علينا.

ve hassas olmak, bizi kırılmaya ve yargılanmaya müsait hâle getiriyor.

أظن أننا يجب أن نكون حذرين، بما أن بعض الولايات تعاود الفتح مجددا،

Hepimizin dikkatli olmak istediğini düşünüyorum, özellikle bazı ülkeler yeniden açılmaya başlamışken.

هذه المجازفات ليست هي التنازلات التي نقوم بها عند عجزنا على أن نكون عقلانيين

Bunlar rasyonel olamayacağımız zaman vereceğimiz imtiyazlar değil,

‫إن كان هناك دببة في الجوار،‬ ‫فهذا يعني أنه يجب أن نكون في منتهى الحذر!‬

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

‫يجب أن نكون في غاية الحذر لأن هناك ‬ ‫الكثير من الأجزاء المعدنية المكشوفة،‬ ‫الحادة والصدئة أيضاً.‬

Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.