Translation of "عظيم" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "عظيم" in a sentence and their turkish translations:

حدث عظيم

yahu muazzam bir olay

هذا عظيم!

Bu harika!

الرجل: آه، عظيم.

Adam: Evet, harika.

عظيم غريتا تونبرج.

yani, Greta Thunberg.

وهذا تقدُّم عظيم.

Bu büyük bir ilerleme.

لنكولن رجل عظيم.

Lincoln harika bir insan.

عظيم, أليس كذلك؟

Harika, değil mi?

كانت انحراف تاريخي عظيم

önemli bir tarihi sapma olmuştur.

يدرس في رعب عظيم

büyük bir dehşet içerisinde inceliyor

وهذا عظيم لنا، أليس كذلك؟

Bizim için harika.

وهو أمرٌ عظيم، لأنها خجولةً جداً.

önünde bunun hakkında konuştu ve çok utangaçtı.

ذكاءك عظيم كالمسافة بين بومباي ومومباي.

Senin zekan Bombay ve Mumbai arasındaki mesafe kadar çoktur.

كان من عظيم لطفك أن أعرتني مظلةً.

Bana bir şemsiye ödünç verdiğiniz için çok naziktiniz.

إنه فنان عظيم نحن معجبون به جميعًا.

O öyle büyük bir sanatçı ki hepimiz ona hayranız.

بدأ العالم الذي نعرفه الآن مع انفجار عظيم،

bildiğimiz gibi evren büyük bir patlama ile başladı

لكن كما تعلمون عندما تحظى بنصر عظيم كهذا

Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda

قال لي أحدُ الأصدقاء: "(ليلاند)، ستكون رائد فضاءٍ عظيم"

Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''

‫عظيم! يمكن أن تكون هناك أمامنا ‬ ‫العديد من الفرص للنجاة،‬

Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak

- الصين بلد عظيم.
- الصين بلد كبير
- الصين دولة كبيرة جداً

Çin büyük bir ülkedir.

إطعام شخص خلال شهر رمضان الكريم عمل ذو ثواب عظيم.

Ramazanışerifte birini doyurmak çok sevaptır.

قال، "أوه، نعم، يا له من سؤال عظيم، إنه غاية في السهولة.

Ve dedi ki, "Ah, evet, harika bir soru, bu çok kolay.

في عام 865 ، هبطت عائلة راجنارسون في إنجلترا مع "جيش عظيم" ، واجتاحت ثورة عبر شرق

865 yılında Ragnarssons bir 'Büyük Ordu' ile İngiltere'ye ayak bastı, Doğu