Translation of "الربيع" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الربيع" in a sentence and their turkish translations:

يمكنهم الربيع!

yayabilirmiş!

حل الربيع.

Bahar geldi.

سيأتي الربيع قريباً.

- İlkbahar yakında gelecek.
- Yakında ilkbahar olacak.

أتفضل الربيع أم الخريف؟

Hangisini tercih edersiniz, İlkbaharı mı yoksa Sonbaharı mı?

سيتقاعد أبي الربيع المقبل.

Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.

أريد أن أتخرج الربيع القادم.

Önümüzdeki bahar mezun olmak istiyorum.

سيقام العرس في الربيع القادم.

Düğün, önümüzdeki bahar gerçekleşecek.

وبقدوم الربيع، تتفتح بالأزهار الوردية والبيضاء

Bahar gelince pembe ve beyaz renkte çiçekler açıyor

يعرف "مهرجان الربيع" بالعام الصيني الجديد أيضاً.

Bahar Festivali, Çin Yeni Yılı olarak da bilinir.

في ذلك الربيع ، استأنف لانيس قيادة الحرس المتقدم ،

O bahar, Napolyon, kararlı bir savaşa zorlama umuduyla Bennigsen'in Rus ordusunu ararken

يزور العديد من السياح مدينة كيوتو في الربيع .

Birçok turist İlkbaharda Kyoto'yu ziyaret eder.

يزور عدد كبير من السياح كيوتو في الربيع .

Baharda çok sayıda turist Kyoto'yu ziyaret eder.

‫يمكنهم محاولة صيد هذه الفصيلة‬ ‫في بضع ليال من الربيع.‬

Bu avı ancak baharda birkaç gece yakalamaya çalışabilirler.

لكن مع دخول طقس الربيع الدافئ، قام الجنرال القرطاجي بعمل غير متوقع

Ilık bahar aylarının gelişiyle Kartacalı general beklenmeyeni yapıyor.

في الربيع التالي ، سار جيش نابليون فوق جبال الألب إلى إيطاليا. قادت طليعة لانز الطريق ،

Sonraki bahar, Napolyon'un ordusu Alpler üzerinden İtalya'ya yürüdü. Yolu Lannes'ın öncüsü açtı

أنه لم يستطع أن يقضي الشتاء في الوادي، لأنه لن يستطيع الحفاظ على جيشه حتى الربيع.

...onun kışı vadide geçiremeyeceğiydi, bahara kadar dahi ordusunu dayandıramadı.