Translation of "الأمل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الأمل" in a sentence and their turkish translations:

- الأمل ليس خطةً.
- الأمل ليس استراتيجية.

Ummak bir strateji değildir.

وتقديم الطاقة، الأمل، القوة؟

okullara gitseydik?

نجم الغناء يعطي الأمل.

Popstar umut dağıtıyor filan diye.

ونعم، نحن نحتاج الأمل،

Umuda ihtiyacımız var,

وأحياناً الحزن وخيبة الأمل.

ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.

فقد الرجل الأمل كلياً.

- Adam bütün umudunu yitirmişti.
- Adam bütün ümidini kaybetmişti.

وأعطيهم الأمل لمستقبل أكثر إشراقًا.

ve daha parlak bir gelecek için onlara umut vermek istiyorum.

نحن بحاجة للحديث عن الأمل.

Bizim umuttan bahsetmemiz lazım.

عندها، فقط حينها، سيأتي الأمل.

Umut ancak o zaman ortaya çıkar.

كنت بحاجة ماسة إلى الأمل.

En çok ihtiyacım olan şey, umuttu.

يوفر المستقبل الأمل والفرصة للجميع.

Gelecek herkese umut ve fırsat sunuyor.

الأمل لي إنه مجرد حلم

bir umut işte benimki hayal işte sadece

لقد فقد الأمل بشكل تام.

- O tüm umudunu kaybetti.
- O bütün umutlarını kaybetti.

رأيت الأمل، الفرحة، رأيت هذا الحلم.

Umudu gördüm, o neşeyi, o hayali gördüm.

ليس لأنني أعرف الكثير عن الأمل.

umutla ilgili çok bir şey bildiğim için değil.

أو ذلك الأمل الأصيل المحفوف بالمخاطر

veya bir gün böceklerden korkan bir genç kızın

نفشل ونعاني من خيبات الأمل والإخفاقات.

Başarısız oluruz, hayal kırıklıkları ve aksiliklere katlanırız.

أستطيع القول الآن كم يحدونا الأمل للغاية،

bunun oldukça umut vadedici olduğunu,

إنه واجبنا لترك تراث من الأمل والفرص

Onlar için ama aynı zamanda onlarla birlikte

ولا يواجهون خيبة الأمل التى تصحب الفشل.

başarısızlıkla gelen hayal kırıklığını yaşamazlar.

حاولت أن لا أظهر بأنني خائب الأمل.

Hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştım.

حاولت أن لا تظهر بأنها خائبة الأمل.

O hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştı.

نحن بحاجة للحديث عن بعض الأمل، أليس كذلك؟

Bizim biraz umuttan bahsetmemiz lazım, değil mi?

لا زالت الكثير من خيبات الأمل كما هي.

sinir bozucu şeyler aynı kaldı.

حاول توم أن لا يظهر بأنه خائب الأمل.

Tom hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştı.

ولكنّ محيَ الأمل يتعارض مع كل ما نؤمن به.

Ama umudu iptal etmek, inandığımız her şeye aykırıydı.

أريد أن أؤكد الأشخاص الذين فقدوا الأمل مرة أخرى

Ümitsiz olan insanlara tekrar vurgulamak istiyorum

ويحدونا الأمل أن تشعل محادثاتهم شرارة نقاش مثير فيما بينكم.

Biz, onların konuşmalarının, aranızda heyecan verici sohbetleri ateşlemesini ümit ediyoruz.

لكن بالنسبة لناسا على الأقل ، فإن نجاح أبولو 8 جلب الأمل.

Ama en azından NASA için Apollo 8'in başarısı umut getirdi.