Examples of using "داعي" in a sentence and their turkish translations:
Üzülecek bir şey yok.
Olumlu duyguları tamire gerek yok.
- Boş ver!
- Önemli değil!
- Hiç düşünme!
Benim hakkımda endişelenmenize gerek yok.
- Acele etmeyin, zamanımız var.
- Zamanımız var, acele etmeye gerek yok.
- Zamanımız var, telâşa gerek yok.
Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.
Bozuk değilse tamir etme.
Tom şu an bunu yapmasına gerek olmayacağını söylüyor.
Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.