Translation of "تقلق" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "تقلق" in a sentence and their turkish translations:

- لا تقلق!
- لا تقلق بشأن ذلك!

Merak etmeyin!

- لا تقلق بشأننا.
- لا تقلق حيالنا.

Hakkımızda endişe etmeyin.

- لا تقلق عليّ.
- لا تقلق علي

Benim hakkımda endişe etmeyin.

لا تقلق

- Aldırma.
- Takma kafana.
- Salla gitsin.

- تقلق.
- تشعر بالقلق.

Sen endişelisin.

- لا تقلق بشأن نتائج إختبارك.
- لا تقلق بشأن نتائج إمتحانك.

Test sonuçların hakkında endişe etme.

لا تقلق بشأن الفيديو

Videonun devamında var merak etmeyin

لا تقلق بشأن عملك.

- Eseriniz hakkında endişelenmeyin.
- İşiniz hakkında endişelenmeyin.

- لا تقلق.
- لا عليك.

- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.

لا تقلق بشأن كلبي.

Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.

لا تقلق بشأن ذلك.

- O konuda endişelenme.
- Onu dert etmeyin.

لا تقلق. أنا سأفعلها.

Endişelenme. Bunu ben yapacağım.

نعرف هدفك ولكن لا تقلق

amacınızı biliyoruz ama merak etmeyin

لا تقلق. أنا سأعتني بك.

Üzülme. Seninle ilgileneceğim.

لا تقلق ، أنا هنا الآن.

- Şimdi buradayım, endişelenmene gerek yok.
- Şimdi buradayım, endişelenmenize gerek yok.

لا تقلق بشأن أمر كهذا.

Böyle bir şey için endişe etmeyin.

لا تقلق. يمكنك الإعتماد علي.

Merak etme. Bana güvenebilirsin.

لا تقلق. أنا لدي تأمين.

Endişelenme. Sigortam var.

لا تقلق بشأن ما فعلته.

Yaptığın hakkında endişe etme.

لا أريدك أن تقلق بشأني.

Benim hakkımda endişelenmeni istemem.

لا تقلق. أنا سأبقى معك..

Endişelenme. Ben seninle kalacağım.

لا داعي لأن تقلق علي.

Benim hakkımda endişelenmenize gerek yok.

لا تقلق، سأترجم لك ذلك.

Merak etmeyin, ben sizin için tercüme edeceğim.

- لا تقلق, كل شئ سيكون بخير.
- لا تقلق, كل شئ سيكون على ما يرام.

Üzülmeyin, her şey düzelecek.

ولكن لا تقلق ، لا أحد يهتم

ama merak etmeyin kimsenin umurunda bile değilsiniz

لا تقلق لن نعلق في الماضي

Merak etmeyin geçmişe takılıp kalmayacağız

هل تقلق من أي وقت مضى؟

Ya dert biter mi hiç?

لا تقلق. يمكنك أن تثق بي.

Merak etme. Bana güvenebilirsin.

لا تقلق. إنهُ لا يفهم الألمانية.

Merak etmeyin. O, Almanca anlamıyor.

لا تقلق. إنها لا تفهم الألمانية.

Merak etmeyin. O Almanca anlamıyor.

لا تقلق. إنهُ يعرف ما يفعلهُ.

Merak etmeyin. O ne yaptığını biliyor.

لا تقلق بشأن الأشياء الغير مهمة.

- Önemsiz şeyler için endişelenme.
- Önemsiz şeyler için endişelenmeyin.

لا تقلق, قص شعرك لا يؤلم.

Merak etmeyin, saçınızı kesmek acı vermez.

لا تقلق. أنا لن أقول للشرطة.

Endişelenme. Polise söylemeyeceğim

لا تقلق. لن يحدث هذا ثانية.

Merak etme. Bu bir daha olmayacak.

لا تقلق. أنا سوف أعتني بها.

Aldırma. Ben hallederim.

لا تقلق الآن واكتب gobeklitepe على ويكيبيديا

şimdi üşenmeyin ve Wikipedia'ya göbeklitepe yazın

لا تقلق. سيارة الإسعاف ستكون هنا قريباً.

Endişelenme. Ambulans yakında burada olacak.

لا تقلق بشأن ذلك, أنا سأذهب بنفسي.

Bunun için endişelenme. Kendim gideceğim.

‫لا تقلق، في المرة القادمة سننجح.‬ ‫تعلمنا الدرس جيداً.‬

Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.

- لا تقلق. ألم أقل أن كل شئ سيجري على ما يرام.
- لا تقلق. ألم أقل أن كل شئ سيسيرعلى نحو جيد.

Endişe etme. Her şeyin iyi gideceğini söylemedim mi?

لا تخف من التعليم. لا تقلق ، لن تكون القراءة سيئة!

eğitimden bu kadar korkmayın. Merak etmeyin okumuşların şerri olmaz!

لكن لا تقلق ، من غير المحتمل أن نواجه هذه الأنواع على أي حال

ama merak etmeyin bu türlerle zaten karşılaşma ihtimalimiz çok düşük

ولكن لا تقلق إن كانت حياتك تجعل من الصعب عليك أن تتواصل مع الناس.

Yaşamınız başka insanlarla bağ kurmanızı güçleştiriyorsa endişelenmeyin.