Examples of using "حجز" in a sentence and their turkish translations:
Bir rezervasyonum var.
O benim için bir yer ayırdı.
ve çoğu yasal bir yardıma çok uzaktaki
çünkü bu sivil bir durum, bir suç gözaltısı değil.
Oğluma florür tedavileri için bir randevu almak istiyorum.
Benim için bu koltuğu ayırır mısın?
Bugün ABD'de 55.000'den fazla gözaltında göçmen var