Examples of using "المقعد" in a sentence and their turkish translations:
koltuk belası
o koltuğu kapıvermişti
Benim için bu koltuğu ayırır mısın?
Arka koltuktan zayıf bir sesin
Fadıl minibüsünün ön koltuğunda ölü bulundu.
sorun koltukta mı kişiliklerde mi bilemiyoruz
Arabanın arkasında oturan bir kişi hariç herkes kaza anında öldü,