Translation of "أصدقائي" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "أصدقائي" in a sentence and their turkish translations:

- أصدقائي عائلتي.
- أصدقائي هم عائلتي

Arkadaşlarım benim ailemdir.

أصدقائي الأعزاء،

Sevgili arkadaşlar,

جئت مع أصدقائي.

Arkadaşlarımla geldim.

خرجت مع أصدقائي.

Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

ألغيت خططًا مع أصدقائي

Arkadaşlarımla planımı iptal ettim.

‫وأستمد قوتي من أصدقائي الصالحين.‬

İyi dostlarımdan güç alırım.

أريد أن أعرّفك ببعض أصدقائي.

Bazı arkadaşlarımı tanıtmak istiyorum.

يستطيع كل أصدقائي التحدث بالفرنسية.

Tüm arkadaşlarım Fransızca konuşabilir.

أرى أن أصدقائي لا يركضون معي.

benimle koşmadıklarını görüyorum arkadaşlarımın.

أتناول الغداء عند الظهيرة مع أصدقائي.

Öğleyin arkadaşlarımla birlikte öğle yemeği yerim.

بعض أصدقائي يمكنهم تحدث الإنجليزية جيداً.

Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.

بإمكاني الآن أن أرى أين هم أصدقائي الحقيقيون.

Artım gerçek arkadaşlarımın nerede olduğunu görebiliyorum.

سأبيت في بيت أحد أصدقائي في مدينة واشنطن.

Washington kentindeki arkadaşımın evinde kalıyorum.

أنا لست مثلي الجنس، لكن أصدقائي الذكور مثليون

Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.

أنا متفائلة جدا أن أصدقائي سيكونون في المدرسة الابتدائية،

İlkokuldayken arkadaşlarımın olacağından çok umutluyum,

- قام أصدقائي بدعوتي إلى العشاء.
- دعاني أصحابي على العشاء.

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.

وذلك لا ينطبق فقط عليّ وعلى أصدقائي ممّن يختبرون هذا.

Bunu deneyimleyen sadece ben ve arkadaşlarım değil.

”تعنين لي الكثير يا ليلى.“ ”لِيلي.“ ”عفوا؟“ ”ينادونني أصدقائي بِلِيلي.“

"Benim için çok özelsin, Leyla." "Lily." "Pardon?" "Arkadaşlarım bana Lily der."

- كل أصدقائي يحبون لعب كرة القدم.
- جميع أصحابي يحبون كرة القدم.

Arkadaşlarımın hepsi futbolu severler.

- لا يشرب أي من أصدقائي القهوة.
- كل أصحابي لا يشربون القهوة.

Arkadaşlarımdan hiçbiri kahve içmez.

بالرّغم من أنّ هذا الفيلم سيّء، سأستمتع بمشاهدته لأنّي مع أصدقائي.

Film kötü olmasına rağmen arkadaşlarımla olduğum için iyi geçireceğim.

و تمنيت على أقل تقدير ، أن لا يتوقف هؤلاء عن كونهم أصدقائي

En azından, o gece onlara kendimden bahsettikten sonra

إي إس: أنا هنا في TED مع حوالي 1000 شخص من أصدقائي المقربين،

ES: İşte buradayım, yakın dostlarımdan yaklaşık 1000 tanesiyle TED'de