Translation of "كثيراً" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "كثيراً" in a sentence and their turkish translations:

‫تقيأت كثيراً.‬

Sürekli kusuyorum.

أحبه كثيراً.

- Ondan çok hoşlanıyorum.
- Onu çok seviyorum.

أحلم كثيراً.

Benim bir sürü hayallerim var.

أعطس كثيراً.

Hapşırmaya devam ediyorum.

شكراً كثيراً!

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler.

ويتفاجؤون كثيراً. لماذا؟

Çok şaşırıyorlar. Neden acaba?

أحب الرابتور كثيراً.

Raptorları çok seviyorum.

احبكم كثيراً. (تصفيق)

sizi çok seviyorum, sağ olun. (Alkış)

هل تأخر كثيراً؟

Çok mu geç?

إنه يصرخ كثيراً.

O çok bağırıyor.

أحب البيتزا كثيراً.

Ben pizzayı çok severim.

هل تسافر كثيراً؟

Çok seyahat eder misin?

يحدث ذلك كثيراً.

Böyle bir şey sık sık olur.

لقد افتقدتك كثيراً.

Seni o kadar çok özledim ki.

إن حلّلنا الأمر كثيراً،

Akıl süzgecinden fazlaca geçirirsek

‫طالما لا تشمها كثيراً...‬

Çok koklamadığınız sürece...

تشتهر اليابان كثيراً بالزلازل.

Japonya depremleriyle çok ünlüdür.

"يبدو كثيراً مثل الإنفلونزا"

"Grip gibi."

نصحتْه ألّا يأكل كثيراً.

O, ona çok fazla yememesini tavsiye etti.

أحب أختها الصغرى كثيراً.

Onun küçük kız kardeşini çok severim.

أولادي يحبون الحيوانات كثيراً.

Benim çocuklarım hayvanları gerçekten seviyor.

إنها تحب مدرستها كثيراً.

O okulunu çok seviyor.

يحب أبي البيتزا كثيراً.

Babam pizayı çok sever.

كثيراً ما أصاب بالزكام.

Ben sık sık soğuk algınlığına yakalanırım.

أنتَ تُفكِّرُ كثيراً أيضاً

Sen de çok fazla düşünüyorsun.

إنه يشبه أباه كثيراً.

O hemen hemen babasına benziyor.

كثيراً ما نأكل معاً.

Çoğu zaman birlikte yemek yeriz.

توم وماري متشابهان كثيراً.

Tom ve Mary çok benziyor.

- لا بد أن آندي تمرن كثيراً.
- لا بد أن آندي تدرب كثيراً.

Andy çok sıkı pratik yapmış olmalı.

هذا الرجل كان يقرأ كثيراً.

Bu adam çok kitap okuyan bir adamdı.

بدأت أسقط كثيراً بلا تفسير.

sebebi bilinmeyen düşmeler yaşamaya başladım.

وأنا أحب قصة عارفين كثيراً،

ve Arifeen'in hikayesini çok seviyorum.

بصراحة لم أفكر فيه كثيراً.

Açıkçası bunu çok fazla düşünmedim.

أنت فقط تهتم كثيراً بنفسك

sadece siz kendinizi bu kadar çok önemsiyorsunuz

- لكم اشتقت إليك!
- افتقدتك كثيراً!

Seni nasıl da özledim!

لا تعتمد على الآخرين كثيراً.

Diğerlerine çok fazla güvenme.

أنا أحب اللغة التركية كثيراً.

Türkçeyi çok seviyorum.

أنا أحب اللغة اليابانية كثيراً.

Japonca’yı çok seviyorum.

كثيراً ما ألعب معه التنس.

Onunla sık sık tenis oynardım.

لا تعتمد على والديك كثيراً.

Ebeveynlerine çok fazla bel bağlama.

كنت أسمعها كثيراً، واعتقدت أنها مبتذلة،

O kadar çok duydum ki, artık klişe geliyordu bana

‫هذا الجليد أعمق كثيراً مما تصورت!‬

Kar sandığımdan çok daha derin!

‫يا للعجب، الطقس ألطف كثيراً هنا.‬

Vay canına, burası çok daha serin.

- إنك تتكلم كثيراً.
- أنت كثير الكلام.

Çok fazla konuşuyorsun.

- أمضينا وقتاً ممتعاً جداً.
- تسلينا كثيراً.

Biz gerçekten eğlendik.

لا يعرف كثيراً عن هذا الحيوان.

O, o hayvan hakkında çok az biliyor.

لست متدينةً كثيراً لكنني هادئة، متحررة قليلاً.

çok dindar değil, rahat, oldukça özgürlükçü.

نعشق هذه الجملة. المعلمون أيضاً يحبونها كثيراً.

Bayılıyoruz bu lafa zaten. Öğretmenler de çok bayılır.

اندهشت كثيراً ونظرت هكذا، كنت أشاهد التلفاز.

Ben çok şaşırdım ve bakıyorum, böyle televizyonda izliyorum.

وأصبح واضحاً أن كثيراً من النظم القديمة

Kendimiz için icat ettiğimiz

‫يمكن أن يكون أخطر كثيراً من التسلق،‬

Bu yukarıya tırmanmaktan çok daha tehlikeli olabiliyor

كثيراً ما يقال أن الحلويات مضرة بالأسنان.

Genellikle şekerlemelerin dişleriniz için kötü olduğu söylenir.

- أشتاق إليك كثيراً.
- أنا مشتاق إليك جداً.

Seni çok özlüyorum.

أنا لستُ قلقاً كثيراً بشأن سيرتي الذاتية.

Özgeçmişim hakkında çok fazla endişelenmiyorum.

لا تشع الشمس على هذه الغرفة كثيراً.

Bu oda fazla güneş almaz.

حزت مالاً كثيراً، الآن لدي منزلان، ويخت،

çok para kazandım şimdi iki evim ve bir yatım var

لن تجني كثيراً من المال من ذلك الشيء.

Bu şekilde emeğinizin karşılığını fazlasıyla almayacaksınız.

‫ويمكنها أن تلدغ بسرعة ‬ ‫تفوق سرعة حركتي كثيراً.‬

Benim hareket etmemden çok daha hızlı saldırabilirler.

‫كثيراً ما تتجمع المياه الجوفية‬ ‫في المناجم المهجورة‬

Çoğu zaman yer altı suları terk edilmiş madenlerde toplanabilir

مخلفات الطعام في البوفيهات يمكن أن تقل كثيراً

Büfelerdeki gıda israfı, tabak veya kutu boyutları

- تغيّر كلّ شيء كثيراً. - صباح الخير يا سيّدي الرئيس.

-Çok değişmiş. -Merhaba başkanım.

‫ولن نصمد كثيراً،‬ ‫ما لم نتحرك سريعاً ونتخذ قرارات حكيمة.‬

ve hızlı hareket edip zekice seçimler yapmazsak çok fazla dayanamayız.

ولد بعد ما عانت المنطقة كثيراً من الانتداب البريطاني وعليه

yedinci birlik olmak için onlara katıldı ve

- لا تبعد المحطة كثيراً عن هنا.
- المحطة ليست بعيدة عن هنا.

İstasyon buradan uzak değildir.

- إذا أكلت كثيرًا فإنك تصير سمينًا.
- إذا أكلت كثيراً، ستصبح سميناً.

- Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- Çok fazla yemek yersen şişmanlarsın.

‫يمكن أن يفيد هذا كثيراً في عمل المشعل.‬ ‫سنربطه كله بحبل مظلات.‬

Bu bir meşale için oldukça iyidir. Bunu bir paraşüt ipiyle bağlayacağız.

‫عادة ما يكون هذا أفضل كثيراً من محاولة صيد‬ ‫فرائس كبيرة في الغابة.‬

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

- من الأفضل لك ألّا تأكل كثيراً.
- من الأفضل أن لا تُكثر من الأكل.

- Çok yemezseniz iyi edersiniz.
- Çok fazla yemesen iyi olur.

- عادةً ما تشرب أختي الكبيرة الشاي مع الحليب.
- كثيراً ما تشرب أختي الكبرى الشاي بالحليب.

Ablam sık sık sütlü çay içer.

- إنها تتكلم كثيراً.
- إنها تكثر من الكلام.
- إنها تتحدث أكثر من اللازم.
- إنها تتحدث أكثر مما يجب.

O çok konuşur.

في إطار المبادئ التوجيهية لتاتويبا، يوصى الأعضاء اضافة الجمل الى لغتهم الأم فقط و/أو ترجمتها الى لغة يفهمونها كلغتهم الأم. والسبب في ذلك هو أنه من السهل كثيراً تكوين الجمل المتناغمة حسياً مع لغتنا الأم. فعندما نكتب بلغة أخرى غير لغتنا الأم، يكون من السهل جداً تكوين الجمل التي تبدو غريبة. يرجى الحرص على ترجمة الجملة فقط في حال كنت متأكداً من أنك تعرف ماذا تعني.

Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.