Examples of using "الظهر" in a sentence and their turkish translations:
Öğleden sonra tenis oynayacağım.
O, öğleden sonra beni aradı.
Sırt çantasıyla seyahat ettik,
Dik oturun.
Öğleden sonra 2 de görüştük.
Bu öğleden sonra yağmur yağacağını sanmıyorum.
Tom bu öğleden sonra kent merkezine gitti.
Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.
Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.
ve bir türlü geçmeyen sürekli bir sırt ağrısı başladı.
peluş halısı, öğleden sonra sanat dersleri ve
Öğleye kadar bu işi bitirtmelisin.
Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.
Tom bütün öğleden sonrayı Mary ile geçirdi.
Bu öğleden sonra eve geldiğimde ev ödevimi yapacağım.
ninemin Urmston'daki evinde
13.00 civarı, Napolyon toplu bir saldırı emri verdi
bazı tırtıllar yine bit gibi sırtında şekerli bir salgı üretiyor
Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.
Bugün öğleden sonra Tom'la tenis oynuyor olacağım fakat bu gerçekten çok istediğim bir şey değil.