Translation of "بنفسه" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "بنفسه" in a sentence and their turkish translations:

هدوءه وثقته بنفسه

O dingin öz güvenini

لقد أتى بنفسه

O bizzat geldi.

لذلك أراد استخدامه بنفسه

o yüzden kendisi kullanmak istiyordu

إنه يحفر قبره بنفسه.

O, kendi mezarını kazıyor.

أليس هذا ما قاله بنفسه،

Zaten kendisi söylemiyor mu,

مالذي فعلته بثقة جوني بنفسه؟

Johnny'nin öz güvenine ne yaptım?

‫عليه أن يؤمن بنفسه جدًا،‬

Kuvvetli bir kişilik anlayışı,

‫وأن يتمتع بثقة كبيرة بنفسه،‬

inanılmaz bir öz güven...

- مللت من الاستماع اليه و هو يتباهى بنفسه.
- سئمت من تحمل تباهيه بنفسه.

Onun övünmelerini dinlemekten usandım.

‫لكن أكبر أخ يمكنه التسلّق بنفسه.‬

Ama en büyük abi kendi başına tırmanabiliyor.

غالبًا يُفضل توم عمل الأشياء بنفسه

Tom neredeyse her şeyi kendisi yapmayı seviyor.

كان عليه أن يبحث عن غرفته بنفسه.

Odasını kendi başına aramak zorundaydı.

اتجه حينها إلى المعركة بنفسه لتجميع القوات المتناثرة

Ardından korkusuzca kendisi öne çıkıyor ve dağılmış olan kuvvetlerine öncülük ediyor.

أتوقع أن Snorri Sturluson صنعهم بنفسه لمساعدة قصته.

Sanırım Snorri Sturluson, hikayesine yardımcı olmak için onları kendi uydurdu.

وروى بنفسه ما حدث بعد ذلك هكذا، قال:

Sonrasını kendi şöyle anlattı, dedi ki:

يمكنه دفع الخبز المحمص من على الطاولة وسيرى بنفسه.

Ekmeği atıp kendi deneyebilir.

الحرس الشاب وقاد بنفسه حملة حربة في معركة مونتميرايل.

Muhafızlara komuta etti ve kişisel olarak Montmirail Savaşı'nda süngü hücumuna liderlik etti.

لم أعلم بأنه كان على توم فعل ذلك بنفسه.

Tom'un bunu tek başına yapmak zorunda kaldığını bilmiyordum.

ثقة سولت بنفسه وتحمله تعني أنه سرعان ما أصبح ضابطًا.

Soult'un kendine olan güveni ve tavrı, yakında bir subay olduğu anlamına geliyordu.

ألقى هاردرادا بنفسه في خضم القتال ، غير مسلح ، ممسكًا سيفه

Diyor . Hardrada, zırhsız bir şekilde iki eliyle

لأنه لم يعد يخوض الحرب بنفسه ... دعه يعود إلى التويلري ، ويتركنا

Artık kendisi savaşmayacağına göre… Tuileries'e dönmesine izin verin ve

لا شيء مستحيل على الرجل الذي لا يجب عليه عمله بنفسه.

Bir şeyi kendisi yapmak zorunda olmayan biri için hiçbir şey imkansız değildir.

عندما كان على وشك ضرب العالم ، أخذ الجسم الغريب استراحة و ضحى بنفسه

dünyaya çarpmak üzereyken bir UFO ara girerek kendini feda etti

ألقى بنفسه في هجوم ، وفقد السيطرة على المعركة ، وتعرض للضرب المبرح من قبل

Kendini bir saldırıya atarak savaşın kontrolünü kaybetti ve Bernadotte'nin Kuzey Ordusu