Examples of using "أتى" in a sentence and their turkish translations:
Geldi.
Sonra komiser geldi,
Hakikaten de geldi
Sonunda, geldi.
Çocuk koşarak geldi.
O bizzat geldi.
Bay Smith geldi.
O defalarca geldi.
Ken'in sırası geldi.
- İşte o geliyor.
- Buraya geliyor.
Otobüs geliyor.
- Nihayet bugün Cuma.
- Sonunda bugün Cuma.
Tom hariç herkes geldi.
Kimse imdadımıza gelmedi.
Tom, Mary ile geldi.
O, otobüsle mi yoksa trenle mi geldi?
Bizi Birmingham'da kim görmeye geldi?
- O dün seni görmeye geldi.
- O dün seni görmek için geldi.
Onun nereli olduğu önemli değil.
tutkularınızın öne çıkacağını düşündüğünüz yer.
virüs nereden ortaya çıkmış bir bakalım
Bunun nereden geldiğini bilmiyorum.
Sami ezan okunmadan camiye geldi.
O bizden yardımımızı istemek için geldi.
İşte otobüs geliyor.
Sen dışardayken Bay Brown seni görmeye geldi.
Oğlum odama geldi.
Sami geldi ve beni aldı. O bir beyefendiydi.
Sami uyuşturucusunu almaya geldi.
- Tom burada olmak istemese gelmezdi.
- Tom burada olmak istemeseydi gelmezdi.
Az önce çiftlikten gelmiş olan birkaç taze yumurtayı aldım.
Bir süre sonra, o geldi.
Bob buraya geldi, değil mi?
Sami, kahvaltı etmek için bara geldi.