Translation of "يؤمن" in Turkish

0.031 sec.

Examples of using "يؤمن" in a sentence and their turkish translations:

- يؤمن فاضل بإله الإسلام.
- يؤمن فاضل بربّ الإسلام.

Fadıl, İslam'ın tanrısına inanıyor.

إنهُ لا يؤمن بالتطور.

O, evrime inanmıyor.

إنهُ يؤمن بالحياة الآخرة.

O, ölümden sonraki hayata inanıyor.

‫عليه أن يؤمن بنفسه جدًا،‬

Kuvvetli bir kişilik anlayışı,

لماذا لا يؤمن الملحدون بالإله؟

Ateistler neden Allah'a inanmaz?

- يؤمن المسلمون أنّ عيسى واحد من رسل الله.
- يؤمن المسلمون أنّ يسوع واحد من رسل الله.

Müslümanlar İsa'nın Allah'ın elçilerinden biri olduğuna inanır.

هل المسؤولين الأمريكيين أغبياء؟ بالطبع لا يؤمن

Amerikalı yetkililer salak mı? İnanmıyor tabii ki

اتُهم سقراط بالإلحاد لأنه لم يؤمن بزيوس.

Sokrates, Zeus'a inanmadığı için ateist olmakla suçlanırdı.

بل ذهب وأخبر العالم بما يؤمن به.

Ortalarda dolaştı ve insanlara

يؤمن المسلمون أنّه هناك ربّ واحد فقط.

- Müslümanlar Allah'ın birliğine inanır.
- Müslümanlar tek bir Tanrı'ya inanır.

لم يكن سامي يؤمن أنّ عيسي صُلِّبَ.

Sami, İsa'nın çarmıha gerildiğine inanmadı.

- المسلمون يؤمنون بعيسى و محمّد.
- يؤمن المسلمون بعيسى و محمّد.
- المسلمون يؤمنون بيسوع و محمّد.
- يؤمن المسلمون بيسوع و محمّد.

Müslümanlar İsa'ya ve Muhammed'e inanır.

لأنه هكذا أحب الله العالم حتى بذل ابنه الوحيد لكي لا يهلك كل من يؤمن به بل تكون له الحياة الأبدية.

Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi; dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.