Examples of using "النجاح؛" in a sentence and their turkish translations:
Başarı tembellikten gelmez.
Ve başarabilmek için ise mücadele veriyor
Kendine güven başarının anahtarıdır.
Başarının yolu risk ve belirsizliklerle döşelidir.
ama asıl başarı burada gelecekti
Bu benim için bir başarıdır.
Muhtemelen. Başarı sarhoşu.
'vazgeçilmez Mareşal'di .
Hayatta başarı sürekli çaba gerektirir.
Bu koşullar altında biz başarılı olamayız.
Zaman geçtikçe ve başarım arttıkça
İlk yalan kariyer başarısının tatmin edici olmasıydı.
Ben debir hayli kariyer başarısı edindim
çünkü başarı peşinde koşmak ve başarısızlık riski
belkide başarı bunu sayesinde gelmiş olabilir
Hayatta başarılı olmak istiyorsan, çok çalış.
başarının tarifi için değerlendirdiğimiz hiçbir şeye sahip değillerdi.
başarı ihtimaline odaklanmak
Neyse ki başarıya ulaşmanın bir sürü yolu var.
Daha başarı odaklı, daha basiretsiz.
ancak bu başarı ve başarının öncesinde ülke ve vatandaşların önderliğinde başlayan ve vatandaşların
Hepimiz başarı istiyoruz.
Ben başarının anahtarını bilmiyorum ancak başarısızlığın anahtarı herkesi hoşnut etmeye çabalamaktır.