Examples of using "الموز" in a sentence and their turkish translations:
Muzlar sarıdır.
Sonra da düşünüyoruz, "Hım, muzlar."
Bu muzlar olgun mu?
Dün gece bana getirdiğin muzların hepsi kötüydü.
Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünyanın her yerinde
Dört adı verilen bir hastalığın kurbanı olmasına neden oluyor.
Dünya yüzeyindeki herhangi bir muzun varlığını kesin olarak tehdit eden