Translation of "عدا" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "عدا" in a sentence and their turkish translations:

فيما عدا يداي.

Ellerim hariç.

ما عدا عائدات الاستثمار التسويقي

P ve G ise

‫عدا لمحات البرق، الظلام الآن دامس.‬

Çakan şimşeklerin dışında artık ortalık zifiri karanlık.

كان هناك كل شيء ما عدا كل شيء

her şey ama her şey vardı

يمكنهم تدمير كل شيء ما عدا كل شيء

her şeyi ama her şeyi yok edebiliyorlar

- أعمل كل يوم عدا يوم الأحد.
- أعمل كل يوم ما عدا يوم الأحد.
- أعمل كل يوم إلا يوم الأحد.

- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.

ما عدا أن هذه المرة لا يتعلق الأمر بالصين.

ama bu sefer sadece Çin'in hikayesi değil.

‫عدا حاشيتها من اللشك المصاحب لها‬ ‫في رحلتها عبر الظلام.‬

Karanlıkta yol alırken üstüne yapışan remora kortejini saymazsak.

توم يحب القواقِم أكثر من أي شيء عدا عزيزته ماري.

Tom sevgili Mary'si hariç, gelincikleri her şeyden daha fazla sever.

‫إنها تنقرض في كل مكان‬ ‫ما عدا جزر "سومطرة" و"بورنيو"،‬

Günümüzde, Sumatra ve Borneo adaları dışında her yerde soyları tükendi.

- فيما عدا أيام الجمعة، فإن توم دائماً ما يرتدي ربطة عنقٍ إلى العمل.
- توم دائما ما يرتدي ربطة عنق إلى العمل، فيما عدا يوم الجمعة.

Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.

كل من في السيارة لقي مصرعه فوراً عدا شخص في المقعد الخلفي،

Arabanın arkasında oturan bir kişi hariç herkes kaza anında öldü,

- أعمل كل يوم عدا يوم الأحد.
- أعمل كل يوم إلا يوم الأحد.

Pazar günleri hariç her gün çalışırım.

خسارة معظم أفياله (ربما جميعها عدا واحد) هي الخسارة الرئيسية الوحيدة لحنبعل في تريبيا

Fillerinin çoğunu kaybederek(büyük ihtimalle biri hariç hepsini) Hannibal için en büyük kayıp bu oluyor Trebia'da.