Examples of using "الطبيب" in a sentence and their turkish translations:
Doktor hastaları muayene etti.
Doktor sana ne söyledi?
Doktor onun nabzını ölçtü.
Ben doktorla konuşabilir miyim?
1. Doktor: Evet, evet.
Doktora danışsan iyi olur.
Doktor ona bir tatil yapmasını tavsiye etti.
- Günaydın, doktor!
- İyi sabahlar, doktor!
Bugün doktora gittim.
Ben doktorla konuşabilir miyim?
Hemen bir doktora gitmelisin.
(Video) Doktor: Ne iş yapıyorsunuz?
Fakat daha kötüsü, doktorum beni oturttu
Ateşi yükselirse doktoru çağır.
Doktorun ofisi ikinci katta.
(Video) 1. Doktor: Tamam, tekrar göster.
Saat dörde doktordan randevu aldım.
Doktor, hafıza sorunlarım var.
Bir an, doktoru evden arayıp
Siz, bir şeyler yapılmasını istiyorsunuz.
O yüzden iyi bir doktor bazen hayır der
2. Doktor: Tamam, 3,5'lik bir açı alman lazım.
Doktorum bana daha çok su içmem gerektiğini söyledi.
oradaki doktoru işlemin her aşamasında adım adım yönlendirebilir.
onu kırmadan ikna yolu ile doktora götürmelisiniz
İbn Esad'ın oftalmoloji alanındaki çalışmalarını tamamlamak üzere Londra'ya gitmesiyle devam etti
Çok teşekkür ederim, doktor.
Fakat söz konusu ötanazi olunca doktor ve ekibi de olumsuz etkilenir.
Nehrin ilk dönemecinde, Mark'ın cerrahı
Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.
Korona virüsten öldü. İşin daha acısı ise bu korona virüsünü ilk tespit eden doktor da virüsten öldü.