Translation of "الشاشة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الشاشة" in a sentence and their turkish translations:

أمام الجميع على الشاشة

ekranında herkes karşısında

وأحيانا كنت بالكاد أر الشاشة

ve küçük salonumuzdaki duman yüzünden

هل تأخذها عارية على الشاشة؟

çıplak mı çıkarıyorsun ekrana?

تُظلم الشاشة ويعلو صوت الموسيقى الدرامية

ekran karanlığa gömülür ve derinden ürkütücü bir müzik gelir.

‫كن متيقظاً لظهور خيارين على الشاشة.‬

Ekranda belirecek olan iki seçenek için tetikte olun.

في بعض الأحيان جعلتنا نضحك على الشاشة

ekranda bazen de güldürüyordu bizi

جي كي رولينغ يجب أن تكون على الشاشة.

O videoda J.K Rowling de olmalı.

لذا يمكن أن تكون الشاشة، مكبر الصوت، ربطة عنقي.

Bir ekran, mikrofonum, kravatım olabilir.

كل مرة تغسل فيها يديك، الرقم الموجود في الشاشة يرتفع

Elini her yıkadığında, ekrandaki rakamlar yukarı çıkıyor

تم تجميدنا جميعًا عندما رأينا نص Faso Aga على الشاشة.

faşo ağa yazsını ekranda görünce hepimiz donup kalmıştık

المقاومة التي تواجهها الخلية هي الطريقة التي تراها بها على الشاشة

hücrede karşılaştığı direnç ise şu an ekranda gördüğünüz şekilde

"اذهب إلى هناك، تعالَ هنا، تحرّك بهذا الاتجاه، لا نستطيع رؤية الشاشة"

''Bu tarafa oynat, şu tarafa çevir, ekranı göremiyoruz.''

وعندما ظهرت كتابة fasa aga على الشاشة ، طرح السؤال على أذهان الجميع

birde ekranda faşo ağa yazısı çıkınca herkesin aklına şu soru geldi