Translation of "السياسة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "السياسة" in a sentence and their turkish translations:

أكره السياسة.

Siyasetten nefret ederim.

الناس الذين نفذوا السياسة

Politikayı uygulayan kişilerin

في السياسة، يا رفاقي الأعزاء،

Sevgili yoldaşlar, politikada

وهناك في السياسة حبكة أساسية واحدة

politikada ise tek bir basit anlatı var

وقد ساعد ذلك بإيجاد نهاية لتلك السياسة.

ve bu, resmi politikanın büyük ölçüde sone ermesini sağladı.

كيتلين: قد أكره التخييم، ولكني أحب السياسة.

CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.

عادة ما تتجنب الحديث معه في السياسة.

birisiyle iletişime geçmek için çaba gösterin.

سواء في عالم السياسة أو في سلوكياتنا كمستهلكين

Politik ya da alışveriş seçimlerimizde

السياسة والاعلام حينها. والطامح لاكمال دراسته في جامعات

oğlu Beşar'dır. Esad. Genç adam, o sırada siyasetin ve medyanın

الواسع في السياسة العامة للنظام الحاكم صعودٌ كبيرٌ لاسماء رسم

iktidar rejiminin genel politikasındaki geniş

يقول دليل اليوم أن على الأعمال أن تبقى بعيدةً عن السياسة.

Şu andaki kitap şöyle diyor: Şirketler siyasete bulaşmamalı.

في الواقع، يمكنكم رؤية الكثير من السياسة باعتبارها من أجل الانتماء.

Hatta politikayı pek çok yönden bir aitlik arayışı olarak görebilirsiniz.

ويشعر الناس بالإهانة حين تقول إن السياسة تصبح في النهاية فوق القانون.

Siyasi eylemlerin hukukun üstüne çıktığı söylendiğinde insanlar alınıyor.

على أنه لا يجب التطرق أبدًا إلى الجنس أو السياسة أو الدين على طاولة العشاء.

yemek masasında seks, politika ve dinden bahsedilmemesi öğretilmiştir.

وفي نفس الوقت الذي كنت أحب العمل لدى جون، لم أشعر بالسعادة أثناء العمل في السياسة.

John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım.