Translation of "وهناك" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "وهناك" in a sentence and their turkish translations:

وهناك المزيد.

Durun daha bitmedi.

يذهب هنا وهناك

dış koşulların etkisiyle

وهناك فرق بين المسابقتين.

Ve iki yarışma arasında şöyle bir fark var.

وهناك ما هو أعمق:

Bundan daha derin bir mesele var:

وهناك متحف، المتحف العلمي.

Ve bir bilim müzesi.

وهناك سبب فيزيائي لهذا،

Bunun oldukça iyi, makul bir açıklaması var:

وهناك تلك الملاحظة مكتوب فيها:

Ve sonra bu not diyor ki,

وهناك العديد من الأمثلة الأخرى.

Bunun gibi çok fazla örnek var.

وهناك قاموس طروادة من اللؤلؤ

bir de inci sözlüğün trolemesi var ki

- ثُمّ هُناك مشكلة...
- وهناك مشكلة...

Öyleyse bir sorun var...

وصل إلى آخرين موجودين هنا وهناك

çünkü orada birilerine ulaşmaya çabalamak

وهناك نوع من من الاحتفال بالكمال؟

mükemmelliği kutlamaya değer buluyoruz?

وهناك في السياسة حبكة أساسية واحدة

politikada ise tek bir basit anlatı var

وهناك شيء آخر تشيرُ إليه الصورة.

Ve bu resmin anlattığı başka bir şey daha var:

وهناك الشخص الذي يحارب ضد محاولات الآخرين.

Bir de, herkesin uğruna mücadele ettiği şeye karşı savaş açan bir düşman vardır.

‫وهناك طريقة واحدة لنعرف‬ ‫إن كنا بمفردنا.‬

ve yalnız olup olmadığımızı öğrenmenin tek yolu var.

وهناك آبي، التي كانت تجلسُ حائرة تمامًا

Ayrıca şaşkın bir şekilde oturan Abby var

وهناك رسالة من فيلادلفيا حول هذا الرجل

Ve bir de Philadelphia'dan yazılmış bir mektupta var bu adamın üzerinde

وهناك مقولة مشهورة للفيلسوف الإغريقي (هيريكليتوس) حيث قال:

Yunan filozof Heraclitus demiş ki:

وكانت الدهانات تتقشر وهناك تشققات في كل مكان.

boyalar soyulmuştu, her yerde çatlaklar vardı.

بدأنا بجمع الأغراض غير المستخدمة من هنا وهناك،

Orada burada bir kenara bırakılmış şeyleri toplamaya başladık.

فلو تمكّنا من جعل هذه الشقوق هنا وهناك،

Girişleri burada ve burada yapabilirsen,

وهناك لعبة واحدة فقط يلعبها الأطفال في الحي.

ve mahallede çocukların oynaması gereken tek bir oyun kalmıştır geriye

الأعصاب مشدودة، بدأت الهجرة وهناك حكم على هذا الرجل.

sinirler gerilmiş, göç başlamış ve bu adam hakkında ferman var.

وهناك المئات من سلوكات الدفع برفق الذكية مثل هذا.

Bunun gibi yüzlerce küçük iteklemeler var.

وهناك اعتراف في عائلتنا أن كل ما استطعت إنجازه في...

Yapabildiğim her şeyin, yüksekokul, hukuk fakültesi ve sağlık adalet işi dahil

وهناك ترى بالفعل ضوءا ساطعا يدل على ما يحمله المستقبل.

Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.

وهناك تطوعت مع فتيات تترواح أعمارهن بين الخامسة والسابعة عشر،

ve orada 5 ila 17 yaşındaki kızlar için gönüllü oldum

هناك العديد من القواعد ، وهناك العديد من النظريات ، أيها الأحمق

Bir sürü kural var bir sürü teori var salak

وهناك على والد اسماء الطبيب الاخر ما وطد علاقته بعائلتها

İbn Esad'ın oftalmoloji alanındaki çalışmalarını tamamlamak üzere Londra'ya gitmesiyle devam etti

وهناك فقط ثلاثة مدراء تنفيذيين من العرق الأسود في مجلة Fortune 500.

Fortune 500'de sadece üç siyahi CEO var.

وهناك أيضا حد أقصى لما وصل إليه العلم في الفيزياء البحثية هنا،

Ayrıca araştırma fiziğinde bir hudut bölgesi var