Examples of using "الدردشة" in a sentence and their turkish translations:
ve bazen, ayaküstü sohbetler için dururlardı.
ES: Yani Cohh, şuanda sohbette ne dönüyor?
O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.
ama sonradan sohbette sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı