Examples of using "علامة" in a sentence and their turkish translations:
Sessizlik rızayı işaret eder.
Bu da başka bir gösterge.
hemen alt tarafımızda Arap levhası var
Meşguliyet bir onur nişanı olmuş
kıyametin en büyük alameti olan
sol alt tarafımızda ise Afrika levhası
Bakın, bunlar sincap izleri.
Doğada, bu genellikle kötü bir işarettir.
e o zaman kafalarda diğer soru işareti ise şu
O, İngilizcede iyi dereceler aldı.
SOS işareti tam olarak buradaydı!
Bu duygu bir kutucuğu onaylamakla başlar.
ve değişmesi gereken şeylerin birer işareti konumundalar.
Eğer bu süreç içerisinde hastalık belirtisi olursa
Bir sorunun sonuna soru işareti koyman gerekir.
Sessizlik rıza verir.
İlk tescilli marka Bass Ale idi
Bugün, gergedan boynuzu zenginlerin statü sembolü olarak görülüyor.
dört kez yazı çıkma ihtimali
ve aslında yarasalarda kötülük belirtisidir. Uğursuz sayılır
hiçbir yerde tıkalı damar görülmedi.
ben sadece bu konuları araştırıp size anlatan bir kısayol sekmesi gibiyim yani
insanlığımız hakkında söylediklerini merak ediyorum.
Mareşal Bernadotte'nin Birinci Kolordusu'ndan hiçbir destek belirtisi olmayan
ama sonradan sohbette sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı
Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.