Translation of "علامة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "علامة" in a sentence and their turkish translations:

السكوت علامة الرضا.

Sessizlik rızayı işaret eder.

‫إذن هذه علامة أخرى.‬

Bu da başka bir gösterge.

لدينا علامة عربية أدناه

hemen alt tarafımızda Arap levhası var

الإنشغال علامة تدل على التميز.

Meşguliyet bir onur nişanı olmuş

أعظم علامة على نهاية العالم

kıyametin en büyük alameti olan

في أسفل اليسار توجد علامة أفريقية

sol alt tarafımızda ise Afrika levhası

‫انظروا، هذه علامة أكيدة على وجود سناجب.‬

Bakın, bunlar sincap izleri.

‫هذه بوجه عام علامة سيئة في الطبيعة.‬

Doğada, bu genellikle kötü bir işarettir.

ثم علامة الاستفهام الأخرى في العقول هي

e o zaman kafalarda diğer soru işareti ise şu

حصلت على علامة جيدة في مادة الإنجليزية.

O, İngilizcede iyi dereceler aldı.

‫هنا كانت علامة "إس أو إس"،‬ ‫هنا تماماً!‬

SOS işareti tam olarak buradaydı!

يبدأ ببساطة عند وضع علامة (صح) في مربع.

Bu duygu bir kutucuğu onaylamakla başlar.

وهي علامة على أن الأمور بحاجة إلى التغيير.

ve değişmesi gereken şeylerin birer işareti konumundalar.

إذا كانت هناك علامة المرض في هذه العملية

Eğer bu süreç içerisinde hastalık belirtisi olursa

عليك أن تضع علامة استفهام في نهاية السؤال.

Bir sorunun sonuna soru işareti koyman gerekir.

- السكوت علامة عن الرضا.
- السكوت يدل عن الرضا.

Sessizlik rıza verir.

كانت أول علامة تجارية مسجلة هي بيرة باس (Bass)،

İlk tescilli marka Bass Ale idi

‫تعتبر قرون وحيد القرن اليوم‬ ‫علامة مميزة على الثراء.‬

Bugün, gergedan boynuzu zenginlerin statü sembolü olarak görülüyor.

ثم من المحتمل بأن تأتي أربع مرات علامة الذيل

dört kez yazı çıkma ihtimali

وهي في الواقع علامة الشر في الخفافيش. تعتبر شريرة

ve aslında yarasalarda kötülük belirtisidir. Uğursuz sayılır

حيث لم توجد أي علامة على انسداد بالشرايين بأي مكان.

hiçbir yerde tıkalı damar görülmedi.

أنا مثل علامة تبويب اختصار للبحث وأخبرك عن هذه الموضوعات

ben sadece bu konuları araştırıp size anlatan bir kısayol sekmesi gibiyim yani

باعتبار أن أول علامة تجارية مسجلة كانت عبارة عن مشروب كحولي.

insanlığımız hakkında söylediklerini merak ediyorum.

مع عدم وجود أي علامة على الدعم من الفيلق الأول للمارشال برنادوت ،

Mareşal Bernadotte'nin Birinci Kolordusu'ndan hiçbir destek belirtisi olmayan

ولكن في مرحلة ما بدأ بإرسال رسائل مزعجة في الدردشة بها علامة الشرطة،

ama sonradan sohbette sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı

‫كان لدينا ذلك الكوخ الخشبي الصغير،‬ ‫تحت علامة منسوب المياه الأعلى للمد فعليًا.‬

Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.

‫لفهم كل علامة صغيرة وكل سلوك بسيط،‬ ‫كل نوع وما يفعله وكيف يتفاعلون.‬

her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.