Translation of "الحذر" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "الحذر" in a sentence and their turkish translations:

توخى الحذر.

- Dikkatli olun.
- Uyanık olun.

التمس الحذر وأنت تعبر الطريق.

Yoldan karşıya geçerken dikkatli ol.

‫لذا سنتوخى الحذر الشديد في قلب هذه الصخور.‬

Bunları çevirirken çok dikkatli olmalıyız.

‫حسناً، سنواصل بثبات.‬ ‫يجب أن نكون في غاية الحذر.‬

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

‫لذا نحن بحاجة لتوخي الحذر تجاه هذا الأمر.‬ ‫حسناً.‬

Bu konuda biraz dikkatli olmalıyız. Tamam.

‫يجب أن أتوخى الحذر ‬ ‫حتى لا أهبط فوق الأفعى مباشرة.‬

Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyım.

‫ويمكن أن يستوطن بها مختلف الكائنات.‬ ‫لذا يجب أن نلزم الحذر.‬

Bunlar bir sürü yaratığa ev sahipliği yapabilirler. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

‫ولكنني تعلمت من خلال الخبرة،‬ ‫وجوب التزام الحذر في النزول بنفسك.‬

Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.

‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة أن تكون قاتلة،‬ ‫لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة أن تكون قاتلة. ‬ ‫لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

‫يجب أن ألزم الحذر في حال إن كان هناك...‬ ‫أي شيء هنا.‬

Burada bir şey olması ihtimaline karşın dikkatli olmalıyız.

‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة أن تكون قاتلة.‬ ‫لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

لكن المواصلة على هذا المستوى من الحذر طوال الوقت ليس ممكنًا فعلًا لأغلبنا.

Ama bu seviyede tedbir almak her zaman hepimiz için mümkün olmuyor.

‫يجب بالتأكيد أن ألزم الحذر،‬ ‫لأنه يمكن للخفافيش ‬ ‫أن تنقل فيروسات قاتلة بعضة واحدة.‬

Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.

‫إن كان هناك دببة في الجوار،‬ ‫فهذا يعني أنه يجب أن نكون في منتهى الحذر!‬

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

‫المكان هنا أصبح شديد الضيق.‬ ‫يجب أن أتوخى الحذر ‬ ‫حتى لا أهبط فوق الأفعى مباشرة.‬

Burası gittikçe daralıyor. Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyız.

‫يجب أن نكون في غاية الحذر لأن هناك ‬ ‫الكثير من الأجزاء المعدنية المكشوفة،‬ ‫الحادة والصدئة أيضاً.‬

Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.

‫في هذا الكهف، أنت المسؤول. اتخذ القرار.‬ ‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة‬ ‫أن تكون قاتلة. لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.