Examples of using "تجاه" in a sentence and their turkish translations:
Servet ve para hakkındaki hislerinizi,
Özellikle vahşi hayvanlara karşı.
Sanırım eğitime yöneldim
böyle göbeğine doğru biraz tombul
Niçin bununla ilgili kötü hissetmeliyim?
Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.
benden önce yaşamış olup hayatlarını kendi istediği gibi yaşamış
Cesaret olmazsa da bilinmeyene asla adım atamayız.
hissettiğim ile kendim için para istemekle hissettiğim aynı değil.
uygunsuz davrandığını gördüğümüzde veya duyduğumuzda
çok değişik bakış açılarından yararlandın.
Bu tarafta, kayalıklara doğru mu?
Jim'in Müslümanlara karşı iliklerine kadar işlemiş bir nefreti var.
Sami Müslümanlara karşı büyük bir nefret duymaya başlamıştı.
Hadi en baştan başlayalım, para ve servetle ilgili hisleriniz.
İnsanların orada İsa'ya verilen tepkiler resmedilmiş aslında
Bu konuda biraz dikkatli olmalıyız. Tamam.
Ben de bu durumla ilgili kendimden çok hoşnut değildim.
güçlü duygular sergilemiyoruz.
Değiştiğimi fark ettim. Bana, başkalarına karşı hassas olmayı öğretiyordu.
bizim teknolojimize ve son kullanıcıya karşı sorumluluğumuza sahibiz. ”
Ailen ve çocuğun için endişeleniyorsun. Daha öncesinde hayvanlara karşı aşırı duygusal davranan biri değildim.
Ama yine de toplum olarak birbirimize karşı daha saygılı olursak hep birlikte daha mutlu oluruz