Translation of "الجنة" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "الجنة" in a sentence and their turkish translations:

الجنة تحت أقدامهم

Cennet onların ayağının altındadır

يشبه الجمال طائر الجنة:

Güzellik, cennetkuşuna benzer:

الجنة تحت أقدام الأمهاتكم.

Cennet annelerin ayakları altındadır.

تبدو أوروبا الآن مثل الجنة.

Şimdi, Avrupa Cennet olarak görünür.

مكلفة بمهمة إرسال بطلٍ إلى الجنة.

hakiki bir kahramanı cennete uğurlamakla görevlendirimiştim.

تبرع باموالك الى الفقراء وسوف تمتلك كنز فى الجنة

Paranı fakirlere bağışla ve cennette hazinen olacak.

كل من على الأرض يريد الجنة، ولكن ليس هناك من يريد الموت.

Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez.

قال البابا فرانسيس إن الملحدين الذين يفعلون الخير سيذهبون إلى الجنة أيضًا.

Papa Francis, iyilik yapan Ateistler de cennete gidecek dedi.

أنا أريد أن أذهب إلي الجنة, ولكن لا أريد أن أموت للوصول إلى هناك!

Ben cennete gitmek istiyorum ama oraya gitmek için ölmek istemiyorum!