Examples of using "مرمى" in a sentence and their turkish translations:
Ana branşım futboldu ve kaleciydim,
Bir senesinde Kolombiya, Güney Amerika'dan bir kaleci aldım.
Bunu ilgi merkezi olarak düşünebilirsiniz.
Yusufçuk avını gördüğünde avının üzerinde ilgi merkezini eğitir
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var.
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla