Examples of using "الإعلام" in a sentence and their turkish translations:
Popüler medya ve girişim sermayesi literatüründeki yaygınlığını düşünerek
Medyadaki korkutucu görsellere de benzemiyor.
medya ile uzaktan yakından alakası bile yok
ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,
medya da haberler türemeye başladı
Ama yıllarca televizyon medyası
medyaya asla sansür uygulamıyor
haysiyetsizlik sayıyordu.
ana akım medyada ana haber sunuculuğuna kadar yükseliyor
Çünkü medya onlara savaşı kazandığını anlatıyordu
Medyanın tuzağına düşmeyelim
biz çünkü ana akım medyamıza baktığımızda
ana akım medyada yönlendirme var diyerek istifa etmişti
- Batılı medya kuruluşları Müslümanlara farklı gözle bakıyor.
- Batı medyası Müslümanları farklı lanse ediyor.
Televizyon medyasının onlara gösterdiği şeyi izliyorlar sadece
Trump'a ulaşılamıyor sözleri medyaya düşünce
bildirim ekranınıza videomuz düşer
Ve daha da kötüsü “Medya da bunun konuşulduğunu duyudunuz mu?" sorusuna.