Examples of using "وحيدات" in a sentence and their turkish translations:
Biz üç yalnız bayanız.
Gergedanlar tehlikeli olabilir,
ve saldırmaya hazır gergedanların öldürülmesi öldürmelerinden daha olası.
Tüm gergedanlar için en büyük tehdit insanlığın açgözlülüğü ve büyük bir kâr vaadi.
Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.