Translation of "إمكانية" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "إمكانية" in a sentence and their turkish translations:

إمكانية التغيير أمامنا.

Değişim potansiyeli burada.

إمكانية تواصل الدماغ والحاسوب.

beyin-bilgisayar iletişimi.

صمموا فيه إمكانية تفكيكه.

Bunun bir parçası olacak biçimde tasarlayın.

هو إمكانية استعمال تركيبة مغذية دقيقة

bitkinin büyümesini sağlamak için

‫وهي‬ ‫تشكل معا مخططا لل إمكانية.‬

Bunlar Drowdown projesi içerisindeki çözümler.

‫النساء و الفتيات‬ ‫مصدرا شرسا لل إمكانية.‬

İmkânsız gibi görünen bir yarışın eşiğinde

واجبنا التأكد من إمكانية حصولهم على ذلك.

İşimiz bunlara fırsat tanımak.

فإنه من الضروري أن نركز على إمكانية النجاح

başarı ihtimaline odaklanmak

لأنه ووفقاً لما هو قائم، لا أعتقد في إمكانية حدوث ذلك.

Çünkü öyle görünüyor ki bence değil.