Translation of "أمضى" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "أمضى" in a sentence and their turkish translations:

أمضى الجميع سنة طيبة.

Herkes iyi bir yıl geçirdi.

أمضى سامي شهر رمضان لوحده.

Sami ramazanı yalnız geçirdi.

لماذا أمضى توم مدة في السجن؟

Tom niçin hapiste yattı?

أمضى سامي عدّة أسابيع بصحبة مسلمين.

Sami Müslümanlarla birlikte haftalarca zaman geçirdi.

أمضى سامي رمضانه الأوّل في مصر.

Sami ilk ramazanını Mısır'da geçirdi.

أمضى الجانبان في اليوم التالي يستعدون معركة.

Her iki taraf ertesi günü savaş.

لقد أمضى مدة طويلة في صقل مهاراته كصياد،

Bütün bir yaşamı avcılık yeteneklerini geliştirmek

كما أمضى ساعات عديدة على هذا العرض التقديمي.

ve o PowerPoint sunumuna çok vakit harcayarak tüketti.

أمضى وقت الدّرس بأكمله و هو يحسب الذّباب.

Bütün ders boyunca sinekleri saydı.

توم أمضى فترة بعد الظهر بأكملها مع ماري.

Tom bütün öğleden sonrayı Mary ile geçirdi.

أمضى سامي اليوم كلّه و هو ينظّف المنزل.

Sami bütün günü evi temizleyerek geçirdi.

‫أمضى عمره وهو غارق في البحث الرائد‬ ‫عن الزواحف،‬

Hayatını sürüngen araştırmalarında öncülük ederek geçirdi

لقد أمضى توم 3 أعوام في السجن جزاءاَ لما قام به

Tom yaptıkları yüzünden üç yıl hapis yattı.

أمضى سامي و ليلى بعض الوقت معا في مطعم محليّ للوجبات الخفيفة.

Sami ve Leyla yöresel küçük bir lokantada takıldılar.

لقد أمضى أكثر من عامين في شبه الجزيرة الأيبيرية ، ومثل معظم مشاة نابليون ،

İber Yarımadası'nda iki yıldan fazla zaman geçirdi ve Napolyon'un çoğu askeri gibi,

أمضى دافوت معظمه في هامبورغ في منصبه الجديد كحاكم عام للمدن الهانزية ، حيث قام

Davout, büyük bir kısmını Hamburg'da Hansa Şehirleri Genel Valisi olarak yeni görevinde geçirdi

‫أمضى هذا الحيوان ملايين السنين‬ ‫يتعلّم الاختباء ليستحيل إيجاده.‬ ‫كان عليّ أن أتعلّم كيف تبدو آثار الأخطبوط.‬

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.