Examples of using "مسلمين" in a sentence and their turkish translations:
Sami'nin anne-babası Müslüman'dı.
Sami Müslümanları namaz kılarken gördü.
Sami değişik ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.
Fakat Selçuklular da müslümandı
Sami de Leyla da Müslüman.
Sami gerçek Müslümanlarla tanışmak istiyordu.
Çinli Hristiyanlar ve Çinli Müslümanlarla
Sami Müslümanlarla birlikte haftalarca zaman geçirdi.
Sami de Leyla da Müslüman'dı.
Sami farklı farklı Müslüman ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.
Çünkü Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Ateist,