Translation of "لوحده" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "لوحده" in a sentence and their turkish translations:

يعجبه السفر لوحده.

O, tek başına seyahat etmeyi sever.

ذهب فاضل لوحده.

Fadıl yalnız gitti.

أمضى سامي شهر رمضان لوحده.

Sami ramazanı yalnız geçirdi.

يمضي سامي شهر رمضان لوحده.

Sami ramazanı yalnız geçirir.

أحقّا سيذهب توم إلى بوسطن لوحده؟

Tom, Boston'a gerçekten yalnız mı gidiyor?

- ذهب سامي بمفرده.
- ذهب سامي لوحده.

Sami yalnız gitti.

نطق سامي بالشّهادة لوحده في غرفته.

- Sami odasında kendi kendine kelimeişehadet getirdi.
- Sami odasında tek başınayken kelimeişehadet getirdi.

ليس من المحتمل أن يحلّ أي منها لوحده المشكلة.

Kendi kendilerine çözüme ulaşma ihtimalleri pek yok.

لكنه لا يستطيع أن يعتمد على هذا الدعم لوحده

Ama o sadece bu desteğe bel bağlamıyor ...