Examples of using "لوحده" in a sentence and their turkish translations:
O, tek başına seyahat etmeyi sever.
Fadıl yalnız gitti.
Sami ramazanı yalnız geçirdi.
Sami ramazanı yalnız geçirir.
Tom, Boston'a gerçekten yalnız mı gidiyor?
Sami yalnız gitti.
- Sami odasında kendi kendine kelimeişehadet getirdi.
- Sami odasında tek başınayken kelimeişehadet getirdi.
Kendi kendilerine çözüme ulaşma ihtimalleri pek yok.
Ama o sadece bu desteğe bel bağlamıyor ...