Translation of "أعماق" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "أعماق" in a sentence and their turkish translations:

‫نخوض في أعمق أعماق المياه المظلمة.‬

...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.

إني شاكر لك من أعماق قلبي.

- Size en içten duygularla teşekkür ederim.
- Size çok teşekkür ederim.
- Bütün kalbimle size teşekkür ederim.

لأنها تتكلم عن السلام في أعماق أنفسنا،

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

فتجلب الكربون في طعامها إلى أعماق المياه،

besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar,

والذهاب للصيد في الجداول في أعماق الحدائق النباتية.

Botanik bahçelerde derin akıntılarda balık tutmaya giderdik.

الطاقة التي تستغل لتوزيع المستشعرات خلال أعماق المحيط.

sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.

‫هناك طريق قديم وخفي‬ ‫خفي في أعماق الغابات الجنوبية،‬

Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.

- أقول ذلك من قلبي.
- أقول ذلك من أعماق قلبي.

Bunu içten söylüyorum.

هناك العديد من الكائنات التي لم يتم اكتشافها بعد في أعماق البحار،

Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var

‫لكن لا يزال هناك محيطات من الاكتشافات‬ ‫نخوض فيها في أعماق الليل.‬

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.