Examples of using "أعماق" in a sentence and their turkish translations:
...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.
- Size en içten duygularla teşekkür ederim.
- Size çok teşekkür ederim.
- Bütün kalbimle size teşekkür ederim.
Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,
besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar,
Botanik bahçelerde derin akıntılarda balık tutmaya giderdik.
sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.
Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.
Bunu içten söylüyorum.
Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.