Translation of "أنفسنا" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "أنفسنا" in a sentence and their turkish translations:

أنفسنا

Bizler

وتحدينا أنفسنا،

ve kendimizi zorladık:

كيف نحبّ أنفسنا؟

Kendimizi sevmeye nasıl başlarız?

فعندها سنرى أنفسنا قبيحات.

gerçekten çirkin olduğumuzu düşünmeye başlarız.

ولكن لو سألنا أنفسنا

Ama eğer zaman ayırıp akılcı cevap

لذلك علينا سؤال أنفسنا،

Bu yüzden kendimize sormalıyız,

‫حسناً، لننظف أنفسنا قليلاً.‬

Tamam, biraz temizlenelim.

نحن نغش أنفسنا بهذه

biz bunlarla kendimizi kandırıyoruz

دعونا ننتقل إلى أنفسنا

Kendimize dönüp bakalım

كل يوم نقوم بتعليم أنفسنا:

Her gün kendimize

رقصنا، رقصنا، سلمنا أنفسنا للفرح."

dans ettik ve kendimizi zevke teslim ettik.

دعونا نلقي نظرة على أنفسنا

Kendimize bir bakalım

نحن نبني صورة لُغز عن أنفسنا،

kendi resmimizin bir yapbozunu oluşturuyoruz

أضعنا على أنفسنا وزملائنا فرصة لنتعلّم،

kendimizi ve iş arkadaşlarımızı bir şeyler öğrenme fırsatından mahrum bırakıyor

هذا يجعلنا نكبت في أنفسنا الفرص

Bu, kendimiz için fırsatları bastırmamıza neden oluyor

لنهب أنفسنا بشكل كامل لشيء ما

kendimizi tamamen bir şeye vermeyi

الكمالية تقودنا لأن نتخيل أنفسنا نرتقي

bir başarı dağı gibi düşünebilirsiniz.

هو لتثقيف أنفسنا لنعرف بطريقة أفضل.

daha iyisi yapmak için kendimizi eğitmek içindir.

وجدنا أنفسنا في عصر من العالم

Çalışma anlamında

ونحن نسلك ذلك المسلك مع أنفسنا،

Bunu hem kendimize

نحتاج إلى حماية أنفسنا من هذا.

Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.

لإلهامنا صنع شيء أكبر من أنفسنا،

sağlayacak kendimizden daha büyük bir şey yaratmak için

وهذا ما نريد أن نشغل عنه أنفسنا

Dağıtmak istediğimiz şey işte budur!

كل ما تبقى هو أن نستعيد أنفسنا

geriye kalan tek şey, kendimizi yeniden canlandırmak

ومن السيئ إخبار أنفسنا بأنه علينا التحمل.

Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.

لأنها تتكلم عن السلام في أعماق أنفسنا،

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

حيثما نجد أنفسنا منهارين بين السوق والدولة،

Pazar ve devlet arasında kendimizi ezilmiş hissettiğimiz zaman

فإن ذلك يعتبر بمثابة تحدّي لنغيّر أنفسنا.

kendimizi değişmeğe mecbur olduğumuzu göstermek için kullanıyor.

هل نخدع أنفسنا إذا لم نكن هنا؟

Kendimizi mi kandırıyoruz biz burada yoksa?

نطلق على أنفسنا ما نريد أن نُعرف به:

Kendimizi adlandırılmak istediğimiz gibi adlandırıyoruz:

هذا يتطلب منا أن ندرك قوة أعظم من أنفسنا

Bütün bunlar kendimizden daha büyük bir gücü

لأن كيفية تعاملنا مع مكنون أنفسنا تحرّك كل شيء،

Çünkü iç dünyamızla mücadelemiz her şeyi yönetiyor.

نحن بحاجة إلى تأمين أنفسنا إلى جانب العناصر القوية

sağlam eşyaların yanında kendimizi güvene almalıyız

دعونا ننظر إلى مجتمعنا والدولة بقدر ما نفكر في أنفسنا.

Kendimizi düşündüğümüz kadar toplumumuzu ve devletimizi de düşünelim

عندما ننظر إلى تلك المقارنة بالإنفلونزا، نحن نهدئ أنفسنا نوعاً ما

Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.

كيف بإمكاننا أن نحكم غيرنا عندما لا نستطيع أن نحكم أنفسنا؟

Kendimizi yönetemiyorsak başkalarını nasıl yönetebiliriz?

‫بل أنه يوضح بالضبط‬ ‫إذا ما كنا نأخذ أنفسنا على محمل الجد،‬

tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi

هو أننا يجب أن نساعد أنفسنا إذا أردنا حقًا أن نتجاوز شيئا ما.

bir şeyin gerçekten üstesinden gelmek istiyorsak birbirimize yardım etmeliyiz.

غدا سنذهب إلى المدرسة كي نسجل أنفسنا في الدرس الذي نريد الالتحاق به.

Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.