Examples of using "تتكلم" in a sentence and their turkish translations:
- O kim hakkında konuşuyor?
- O, kimin hakkında konuşuyor?
Japonca konuşma.
Sen İngilizce konuş.
Bizim hakkımızda konuşur musunuz?
Rusça biliyor musunuz?
Sen benim dilimi konuşuyorsun.
Neden şimdi konuşuyorsun?
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.
- İngilizce konuşuyor musun?
- İngilizce konuşur musun?
Okuma odasında konuşma.
Onun İngilizceyi akıcı konuştuğunu duydum.
Betty çok iyi Esperanto konuşuyor.
- İngilizce konuşuyor musun?
- İngilizce konuşur musun?
Kiminle konuşuyordun?
- Mary Japonca konuşabiliyor.
- Mary Japonca konuşabilir.
Seni birisiyle konuşurken mi duydum?
Burada yüksek sesle konuşmayın.
İngilizceyi çok akıcı konuşur.
Konuşma şeklini gerçekten seviyorum.
Sanki onun hakkında her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
- Böyle konuşma.
- Öyle konuşma.
Çok fazla konuşuyorsun.
- Arapça konuşur musun?
- Arapça konuşuyor musun?
- Arapça konuşuyor musunuz?
Annen gibi konuşuyorsun.
Bu şekilde konuşmanı istemiyorum.
Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,
Benimle konuşuyor musun?
Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
Neden öyle deliler gibi konuşuyorsun gözünü seveyim demiş
Fransızca konuşur musun?
- İngilizce konuşabiliyor musun?
- İngilizce konuşabilir misin?
- İngilizce konuşur musun?
- Dolu ağzınızla konuşmak kibar değil.
- Ağzın doluyken konuşmak kibar değil.
O biraz Arapça konuşur.
O çok konuşur.