Translation of "أبعد؛" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "أبعد؛" in a sentence and their turkish translations:

المدرسة أبعد من المحطة.

Okul istasyondan daha uzaktır.

الآن أبعد العودين عن بعض،

Şimdi de çubukları geniş bir uzaklıkla ayıracağım,

سيذهب أبعد من البيولوجيا الإنجابية.

üreme biyolojisinin ötesine geçerdi.

ولكنه حينها أخذ الأمر خطوة أبعد؛

Sonrasında bir adım ileri götürdü;

الذي لم يتحرك أبعد من هذه.

çok fazla değişmedi.

وينظر إلى ما هو أبعد من الربح.

ve kâr dışındaki şeyleri de temsil eden bir kitaba.

علينا أن نرى أبعد من تداعيات الصيد

Balıkçılığın etkilerinin önüne geçip

لقد سأمت من الحياة إلى أبعد الحدود.

Gerçekten yaşamaktan bıktım.

أفاعي الكوبرا تكون دائمًا متيقظة إلى أبعد الحدود.

Kobralar her zaman çok tetiktedirler.

وانتهى الأمر وأنا أبعد ثمانية أميال عن الحرم الجامعي

ve kendimi kampüsten 8 mil uzakta buldum,

مما يؤدي إلى ما هو أبعد وأقصى من المخاطرة

ve etkileyen fiziksel, tespit edilebilir ve duygusal işlevsel değişimler.

سوف استمر في الذهاب أبعد من ذلك، وبينما استمررت،

İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki

وجعلها أبعد من ذلك لتصل إلى حملة على الزاوية.

ve köşeden bir sürücüye çarpmayı daha da ileriye götürün.

‫وأريد أن أكون حذراً ‬ ‫بحيث أبعد ظلي‬ ‫عن سطح المياه.‬

Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.

أن من شأن ذلك أن يدفعني أبعد من هوامش الحياة والفن.

beni yaşam ve sanatın sınırına iteceğini düşündüm.

‫حتى الأشجار تحتاج إلى المساعدة‬ ‫في نشر بذورها إلى أبعد مكان.‬

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

وقطرات أخري تكون صغيرة وخفيفة جدا، فتسبح في الهواء لمسافة أبعد.

Diğerleri çok küçük ve hafif olduğundan havada daha uzun süre asılı kalırlar

‫كنت أظنها هنا،‬ ‫ولكن عندما تصل إليها، ‬ ‫تكتشف فجأة أنها صارت أبعد.‬

Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.

أولئك الذين تعرضوا للضرب بالخدوش والخدوش ، كانوا يحلقون أبعد من تلك الجديدة.

Çentikler ve çizikler ile dövülenler yenilerden daha uzağa uçuyorlardı.

الكرات المظلمة تتطاير إلى أبعد من ذلك لأن الهواء يتلامس مع سطح غير مستو ،

Çukurlu toplar uzaklaşır çünkü hava düzensiz bir yüzeye temas eder.