Translation of "Zamanının" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Zamanının" in a sentence and their spanish translations:

O zamanının ötesindeydi.

Él estaba adelantado a su tiempo.

Kadın hareketinin zamanının geçtiğini

no creo que el movimiento de las mujeres haya finalizado

Zamanının çoğunu ne yaparak geçiriyorsun?

¿Qué pasas haciendo la mayor parte del tiempo?

Zamanının bir anına ihtiyacım var.

Necesito un poco de tu tiempo.

Onun zamanının ünlü olaylarından biriydi.

Fue una de las causas célebres de su época.

Joe zamanının çoğunu spora harcar.

Joe practica deportes la mayor parte del tiempo.

Zamanının ve yeteneğinin olduğu bir şeydir.

tiene el tiempo y la capacidad de hacer.

Bize omuz verme zamanının geldiğini düşünüyorum.

es hora de que participemos.

Hepimiz biliyoruz ki, Mendel zamanının ötesindeydi.

Todos sabemos que Mendel estaba muy adelantado a su tiempo.

Tom zamanının çoğunluğunu Mary'ye yardım ederek harcar.

Tom pasa la mayoría de su tiempo ayudando a Mary.

Ve zamanının %80'ini bir tür iletişim içinde geçirir.

y pasa el 80 % de su tiempo comunicándose de alguna manera.

O kadar önemli olmayan şeyler hakkında endişelenerek zamanının çoğunu harcar mısın?

¿Pasas la mayor parte de tu tiempo preocupándote por cosas que no tienen tanta importancia?

Belkide yapabileceği en önemli hareket rakibi olan Baybars'ı,zamanının en iyi komutanlarından birisini

Tal vez lo más importante es que el podía llamar a sus rival Baibar, uno de los mejores comandantes

Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.

Tom dio voluntariamente una buena parte de su tiempo en ayudar a aquellos menos afortunados que él mismo.