Translation of "Yakalamak" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Yakalamak" in a sentence and their spanish translations:

Tavuk yakalamak zordu.

Fue difícil atrapar la gallina.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Fue inteligente sostenerle la cabeza con la rama.

Kayıp zamanı yakalamak zorundayız.

Tengo que recuperar el tiempo perdido.

Biz aslanı canlı yakalamak zorundayız.

- Debemos capturar vivo al león.
- Tenemos que capturar al león vivo.
- Tenemos que atrapar vivo al león.

Tom treni yakalamak için koştu.

Tom corrió a alcanzar el tren.

Alice otobüsünü yakalamak için koşuyor.

Alice está corriendo para coger el autobús.

Nick otobüsü yakalamak için acele etti.

Nick se apuró para alcanzar el bus.

İlk treni yakalamak için acele ettim.

Me apuré para alcanzar el primer tren.

Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.

Él puso una trampa para atrapar al animal.

O, treni yakalamak için yeterince şanslıydı.

Fue lo bastante afortunado como para coger el tren.

Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.

Pusimos trampas para atrapar cucarachas.

Polislerin önemli bir işlevi hırsızları yakalamak.

Una función importante de los policías es el atrapar a los ladrones.

Treni yakalamak için erkenden ayrılmak zorundayım.

Tengo que salir temprano para tomar el tren.

Yiyecek yakalamak için en iyi ihtimalimiz ne?

¿Qué es lo mejor para conseguir comida?

Peki onu yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız?

Entonces, ¿qué deberíamos hacer para atraparla?

Şansı yakalamak için bir yelken yaparak başlayın.

Comienzas a construir una vela para capturar la suerte.

O, otobüsü yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.

Ella no corrió lo suficientemente rápido para alcanzar el autobús.

John son treni yakalamak için istasyona koştu.

John corrió a la estación para alcanzar el último tren.

İlk treni yakalamak için yeterince erken kalktım.

Me levanté lo bastante temprano como para coger el primer tren.

Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.

- Bill se levantó temprano para coger el primer tren.
- Bill se levantó temprano para tomar el primer tren.

Treni yakalamak için koşabildiğim kadar hızlı koştum.

Corrí a toda velocidad para llegar a tiempo al tren.

Ben ilk treni yakalamak için erken kalktım.

- Me levanté temprano para coger el primer tren de la mañana.
- Me levanté temprano para tomar el primer tren.

Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.

Queremos capturar todas las singularidades de cada lengua. E igualmente, queremos capturar su evolución a través del tiempo.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Eso es. Bien hecho. Fue inteligente sujetarle la cabeza con la rama.

Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.

Necesito su ayuda para capturar bichos rastreros.

Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.

Tuve que echar una buena carrera para coger el tren.

Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.

Pusimos una trampa para capturar a un zorro.

Onu yakalamak için mümkün olduğu kadar hızlı koştum.

Corrí lo más rápido posible para alcanzarla.

Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.

Para ser sincero, vinimos a capturarte.

Çocuk topu kaçırıyor ve sokağa doğru yakalamak için koşuyor.

Al niño se le cae la pelota y va tras ella a la calle.

Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.

Bien, es de esas trampas para animales pequeños.

Bu zehirli sürüngeni yakalamak için en iyi seçeneğimiz nedir?

¿Cuál es el mejor modo de atrapar a este reptil venenoso?

Ben ilk treni yakalamak için normalden daha erken kalktım.

Me levanté más pronto de lo normal para coger el primer tren.

O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.

He creado un plan perfecto para capturar ese animalito astuto.

Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.

Bien, es de esas trampas para animales pequeños.

Kaçmış bir atı yakalamak söylenmiş bir sözü geri almaktan daha kolaydır.

Es más fácil atrapar a un caballo fugado que retirar una palabra escapada.

Bu sefer sana izin vereceğim, ama yine senin çalmanı yakalamak istemiyorum.

Te dejo ir en esta ocasión, pero no quiero verte robando de nuevo.

Örümcekler böcekleri yakalamak için ağda beklerler. Bu onların yiyeceklerini nasıl aldıklarıdır.

Las arañas esperan a que los insectos queden atrapados en las telarañas. Así es como consiguen su comida.

Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp

¿Qué método deberíamos usar para capturarla? Creen que lo mejor es dejar esto con la linterna prendida