Translation of "Yıldız" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Yıldız" in a sentence and their spanish translations:

Yıldız geceleyin görülebilir.

Por la noche se pueden ver las estrellas.

Bir yıldız görüyorum.

Veo una estrella.

Ay, yıldız değildir.

La luna no es una estrella.

- Bak! Bir kayan yıldız!
- Bak! Bir yıldız kayması!

¡Mirá! ¡Una estrella fugaz!

- Bu kurabiyeler yıldız şeklindedir.
- Bu kurabiyeler yıldız şeklinde.

Estas galletas tienen forma de estrella.

6 yıldız yapmaya çalışıyorduk

Intentamos hacer 6 estrellas

Gökyüzünde binlerce yıldız görebiliriz.

Podemos ver miles de estrellas en el cielo.

Gökte sayısız yıldız vardı.

Había incontables estrellas en el cielo.

Gökyüzünde milyarlarca yıldız var.

Hay miles de millones de estrellas en el cielo.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

Miles de estrellas brillaban en el cielo.

Evrende milyonlarca yıldız var.

Hay millones de estrellas en el universo.

Gökyüzünde birçok yıldız parıldıyor.

Montones de estrellas brillan en el cielo.

Yeni bir yıldız keşfetti.

Descubrió una nueva estrella.

Yıldız gökyüzünde görünmeye başladı.

Se empezaron a ver estrellas en el cielo.

Galaksimizde kaç yıldız vardır?

¿Cuántas estrellas hay en nuestra galaxia?

Bir yıldız görüyor musun?

¿Ves una estrella?

Elli tane yıldız var.

Las estrellas son cincuenta.

Evrende milyarlarca yıldız var.

Hay miles de millones de estrellas en el universo.

Bugün bir yıldız gördüm.

Hoy he visto una estrella.

Gökyüzünde hiç yıldız göremedim.

No pude ver un sola estrella en el cielo.

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.

En el cielo brillan muchas estrellas.

Bak! Bir yıldız kayıyor!

¡Mira! Una estrella fugaz.

Evrende milyarlarca yıldız vardır.

Hay miles de millones de estrellas en el universo.

- Gökyüzünde tek bir yıldız görülemez.
- Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.

- No se veía ni una sola estrella en el cielo.
- No se podía ver ninguna estrella en el cielo.

Gökyüzünde hiç yıldız var mıydı?

¿Había estrellas en el cielo?

Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.

Numerosas estrellas eran visibles en el cielo.

Gökyüzünde görülebilecek birçok yıldız vardı.

Varias estrellas se vieron en el cielo.

Gökyüzünde bir sürü yıldız görebilirsin.

Puedes ver muchas estrellas en el cielo.

Amerikan bayrağında elli yıldız var.

- Hay cincuenta estrellas en la bandera estadounidense.
- La bandera de Estados Unidos tiene cincuenta estrellas.
- En la bandera estadounidense hay cincuenta estrellas.

O, beni bir yıldız yaptı.

- Ella me hizo una estrella.
- Ella hizo de mí una estrella.

Gökte pek çok yıldız parlıyor.

Montones de estrellas brillan en el cielo.

Pek çok yıldız galaksiyi oluşturur.

Varias estrellas se encuentran en proceso de formación en aquella galaxia.

O yıldız çıplak gözle görülebilir.

Esta estrella es visible a simple vista.

O yeni bir yıldız keşfetmişti.

Ha descubierto una nueva estrella.

- Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
- Bir defasında bir yıldız kayması gördüm.

Una vez vi una estrella fugaz.

- Bana yedi uçlu bir yıldız çiz.
- Bana yedi uçlu bir yıldız çizin.

Dibújame una estrella de siete puntas.

- Bu gece bir kuyruklu yıldız görülür olacak.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız görünür olacak.
- Bu gece bir kuyruklu yıldız gözlemlenebilecek.

Esta noche se podrá ver un cometa.

Yaz geceleri gökyüzünde birçok yıldız görebiliriz.

Podemos ver un montón de estrellas de noche en verano.

Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.

- No había ni una sola estrella en el cielo.
- No se podía ver ni una sola estrella en el cielo.

Böyle parlak bir yıldız hiç görmedim.

Nunca había visto una estrella tan brillante.

Bu yıldız beş ışık yılı uzaktadır.

Ésta estrella está a 5 años luz de aquí.

Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.

Aquél cuyo rostro no resplandece no se convertirá nunca en una estrella.

Bu gece çok sayıda yıldız görebiliriz.

Esta noche podemos ver muchas estrellas.

Güneşimizden büyük bir sürü yıldız var.

Hay muchas estrellas más grandes que nuestro sol.

"Yıldız Savaşları"nı iki defa izledim.

He visto "La Guerra de las Galaxias" dos veces.

- Star olmak istiyor.
- Yıldız olmak istiyor.

Quiere ser una estrella.

Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.

Una vez vi una estrella fugaz.

Kurumsal bir yıldız olma yolundasınız demektir.

se está en el camino de ser una estrella del rock corporativo.

Az önce kayan bir yıldız gördüm.

Acabo de ver una estrella fugaz.

Dünya bir yıldız değil, bir gezegendir.

La Tierra es un planeta, no una estrella.

Gökyüzünde birçok yıldız var onların hepsini sayamam.

Hay tantas estrellas en el cielo que no puedo contarlas todas.

Gökyüzünde benim sayabileceğimden daha fazla yıldız var.

Hay más estrellas en el cielo de las que puedo contar.

Kapının üzerinde büyük bir altın yıldız vardı.

Había una gran estrella dorada en la puerta.

Güneşimizden daha büyük bir sürü yıldız var.

Hay muchas estrellas mayores que nuestro sol.

Dünyadan çıplak gözle kaç tane yıldız görülür?

¿Cuántas estrellas son visibles a simple vista desde la tierra?

Onlar bir yıldız işaretinin nasıl kullanılacağını bilmiyorlar.

No saben cuándo usar el asterisco.

Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir.

La estrella más cercana a nuestro sistema solar es Próxima Centauri.

Kız kardeşim yıldız falını okumadan güne başlamaz.

Mi hermana no puede empezar el día sin leer su horóscopo.

Beş köşeli yıldız büyücülükte önemli bir semboldür.

El pentagrama es un símbolo importante en la brujería.

Yeni bir kuyruklu yıldız keşfettiğini iddia etti.

Él proclamó que había descubierto un nuevo cometa.

- Amerikan bayrağında her eyalet için bir yıldız vardır.
- Amerikan bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız vardır.
- ABD bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız var.

En la bandera de los Estados Unidos hay una estrella por cada estado.

Bu oort bulutunun dışından geçen bir tane yıldız

una estrella que pasa fuera de esta nube de olor

Geceleyin biz burada Tokyo'dakinden daha fazla yıldız görmekteyiz.

De noche podemos ver más estrellas aquí que en Tokio.

Bir yıldız ve bir gezegen arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre una estrella y un planeta?

Tom gök bilimi ve yıldız bilimi arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe la diferencia entre astronomía y astrología.

Sezar'ın ölümünden sonra, bir kuyruklu yıldız yedi gün boyunca parladı.

Después de la muerte de César, un cometa brilló durante siete días.

Ben 5 yıldız yaptım. 6 yıldızı yaptım ben sen yapabildin mi

Hice 5 estrellas. Hice 6 estrellas, ¿podrías hacerlo?

Ben bir çocukken Seiko Matsuda gibi bir yıldız olmayı hayal ettim.

Cuando era un niño, yo soñaba con convertirme en una estrella como Seiko Matsuda.

- En sevdiğiniz Star Wars karakteri kim?
- Yıldız Savaşları'nda favori karakterin kim?

¿Cuál es tu personaje favorito de "La guerra de las galaxias"?

Sonra da Adam Sandler'ı oylar; "To Do-Over"a 3 yıldız verirler.

y tres estrellas a Adam Sandler, en "La doble vida".

Kitâb-ı Mukaddes'e göre parlayan bir yıldız, Üç Kral'a İsa'nın yolunu gösterdi.

Según la Biblia, los Reyes Magos fueron guiados hasta Jesús por una estrella luminosa.

Ertesi akşam, tahtın ilahi hakkı, gece gökyüzünde muhteşem bir kuyruklu yıldız tarafından teyit edildiğini iddia eder.

Se confirma su derecho divino al trono la noche siguiente con un espectacular cometa en el cielo nocturno.

Ayrıca bir başka yükselen yıldız General Michel Ney ile acı ve uzun süreli bir kan davası başlattı.

También comenzó una amarga y duradera enemistad con otra estrella en ascenso, el general Michel Ney.

Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.

Las doce estrellas en la bandera de la Unión Europea no simbolizan a los doce miembros fundadores de la unión. Simbolizan a los Doce Apóstoles.