Translation of "şeklinde" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "şeklinde" in a sentence and their spanish translations:

Sütunlar 'T' şeklinde

columnas en forma de 'T'

"... Üniversitesi" şeklinde reddedilmekti.

en tal o cual universidad".

Şu bulut balık şeklinde.

Esa nube tiene forma de pez.

Biz daire şeklinde oturduk.

Nos sentamos en círculo.

Çocuklar daire şeklinde oturdular.

Los niños se sentaron en un círculo.

Büyük Ruh Gandhi'yi hatırlatırım" şeklinde

"Cuando veo a una persona delgada,

Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.

Horneé galletas con forma de conejos.

Ve bir köle oğlanla konuşma şeklinde,

y, a través de una conversación con un niño esclavo,

üstelik yine disiplinli ve çizgi şeklinde

Además, disciplinado y en forma de línea

Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.

Por favor corta la pizza en tres porciones.

Fransız kruvasan bir hilal şeklinde pastadır.

El cruasán francés es una torta como una forma de media luna.

Hannibal piyadelerini ince bir hat şeklinde konumlandırıyor.

Hannibal despliega su infantería en una delgada línea.

Ağrı sabit mi yoksa zonklama şeklinde mi?

¿El dolor es punzante o constante?

Daha küçükler ve merkezdeki dikilitaşlar burada T şeklinde.

que son más pequeños, y los pilares centrales aquí, en forma de T.

Moğollar iki sütun şeklinde ilerleyip Memlükleri şaşırtmak istiyorlardı.

Los mongoles marchaban forzadamente en dos columnas, queriendo interceptar y sorprender a los mamluk.

- Bu kurabiyeler yıldız şeklindedir.
- Bu kurabiyeler yıldız şeklinde.

Estas galletas tienen forma de estrella.

Belli uzunlukta ipler asılı, uzun ve kısa olan şeklinde,

hay una cuerda: un lado es más largo que el otro

şeklinde bir yönelimle bilinçaltı zihninizi tekrar tekrar eğitmek olacaktır.

como "Cuando prejuzgo a alguien, pienso en algo que lo contrarreste".

Konuşulmayacak kadar aptalca olan bir şey şarkı şeklinde söylenir.

Todo aquello que es demasiado tonto para ser dicho, se canta.

İki hat şeklinde formasyon alıp Ebro'ya doğru aceleyle yelken açıyorlar.

Ellos se apuran hacia el Ebro, formados en dos líneas.

Ay'dan yansıyan morötesi ışığı absorbe edip florışı şeklinde etrafa yayıyorlar.

Absorben la luz ultravioleta reflejada por la luna y la emiten como fluorescencia.

Eğer düz ise galakside diğer gözlemlediğimiz her şey neden küresel şeklinde

Si es plano, ¿por qué todo lo demás que observamos en la galaxia es global?

- Dünya şimdi olduğu durumda olmasa, kimseye güvenemem.
- Eğer dünya şimdiki şeklinde olmasaydı herhangi birine güvenebilirdim.

Si el mundo no fuera como es, yo podría confiar en cualquiera.

Benim dilimde "," virgül, ";" noktalı virgül, ":" iki nokta üstüste, "..." üç nokta şeklinde adlandırılır ve bu cümle bir noktayla biter.

En mi idioma, la "," se llama coma, el ";" se llama punto y coma, ":" se llama dos puntos, "…" se llama puntos suspensivos y esta frase acaba con un punto final.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Está lloviendo a cántaros.
- Llueve a cántaros.
- Llueve a mares.