Translation of "Vazgeçtim" in Spanish

İşimden vazgeçtim.

Renuncié a mi trabajo.

Sadece vazgeçtim.

Sencillamente me rendí.

Sonunda vazgeçtim.

- Al final lo dejé.
- Al final abandoné.

Planlarımdan vazgeçtim.

Renuncié a mis planes.

Tendlere yetişmekten vazgeçtim.

Yo dejé de seguir la moda.

Et yemekten vazgeçtim.

Yo dejé de comer carne.

Sigara içmekten vazgeçtim.

- He dejado de fumar.
- Dejé de fumar.

Ödenmemiş maaşı almaktan vazgeçtim.

Perdí la esperanza de recibir el sueldo sin pagar.

Başkanlığa aday olmaktan vazgeçtim.

Dejé de aspirar a la presidencia.

- İstifa ettim.
- Vazgeçtim.
- Bıraktım.

- Lo dejé.
- Me rendí.
- Tiré la toalla.
- Cedí.

Böylece bundan da vazgeçtim.

Así que la descarté.

Bir ev alma fikrinden vazgeçtim.

- Abandoné la idea de comprar una casa.
- He abandonado la idea de comprar una casa.

- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmekten vazgeçtim.

- Dejé de fumar tabaco.
- He dejado de fumar.
- Dejé de fumar.
- Yo he dejado de fumar.

Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.

- Paré de fumar y de beber.
- Dejé de fumar y de beber.

Bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.

He abandonado la idea de comprar una casa.

Ben bir yıl boyunca sigara içmekten vazgeçtim.

Dejé de fumar por un año.

Ben bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.

He abandonado la idea de comprar una casa.

Ben bir yıl önce sigara içmekten vazgeçtim.

Dejé de fumar hace un año.

Babam beni iyi bir azarladıktan sonra ondan vazgeçtim.

- Lo dejé después de que mi padre me diera una buena reprimenda.
- Lo dejé después de que mi padre me echara un buen rapapolvo.

Bir dövme yapmayı düşündüm ,ama o düşünceden vazgeçtim.

Pensé en hacerme un tatuaje pero desistí a la idea.

Küçükken yatağımı ıslatırdım fakat yedi yaşına gelmeden önce vazgeçtim.

Solía mojar la cama cuando era pequeño, pero lo dejé cuando tenía siete.

Ondan vazgeçtim. İrlandalı rahip ve Kongolu cadı doktorun ortak neyi var?

Me rindo. ¿Qué tienen en común un sacerdote irlandés y un doctor brujo congoleño?

Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.

Intenté hacer mis deberes, pero no sabía cómo hacerlos, así que me rendí.