Translation of "İstifa" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "İstifa" in a sentence and their spanish translations:

İstifa ettim.

Renuncié.

İstifa edeceğim.

Voy a renunciar.

İstifa ediyorum.

- Dimito.
- Renuncio.

İstifa et.

Renuncie.

Liderlikten istifa ettim.

Así que renuncié al liderazgo

Başbakan istifa etti.

El Primer Ministro dimitió.

O istifa etti.

Él renunció.

Pazartesi istifa ediyorum.

Voy a dimitir el lunes.

Tom istifa etti.

Tomás renunció.

Kim istifa etti?

¿Quién renunció?

Sen istifa ettin.

- Te rendiste.
- Abandonaste.
- Os habéis rendido.
- Abandonasteis.

Ben istifa ettim.

- Dimito.
- Renuncié.
- Lo dejo.

İstifa etmek zorunda kaldım.

Tuve que renunciar.

Tom istifa etmek istiyor.

Tom quiere renunciar.

İstifa etmek istiyor musun?

¿Quieres dimitir?

Tom nihayet istifa etti.

Al final, Tom renunció.

Tom istifa etmek zorundaydı.

Tom tuvo que renunciar.

- İstifa ettim.
- Vazgeçtim.
- Bıraktım.

- Lo dejé.
- Me rendí.
- Tiré la toalla.
- Cedí.

Tom'un istifa ettiğini duydum.

Yo oigo que Tom se resignó.

Ben istifa etmeyi seçtim.

- Decidí dimitir.
- He decidido renunciar.

Neden Tom istifa etmiyor?

¿Por qué no dimite Tom?

Üniversite başkanının istifa etmesi olasıdır.

Es probable que el presidente de la universidad renuncie.

Onun istifa edeceği söylentileri var.

Hay rumores de que él va a renunciar.

Tom bu hafta istifa etti.

Tom ha dimitido esta semana.

Tom ertesi gün istifa etti.

Tom dimitió al día siguiente.

O istifa etmek zorunda kaldı.

La obligaron a dimitir.

O istifa etmeye karar verdi.

Ella decidió dimitir.

Genç çalışandan istifa etmesi istendi.

Pidieron que el joven trabajador dimitiese.

O, başkan olarak istifa etti.

Renunció como presidente.

Tom geçen pazartesi istifa etti.

Tom dimitió el lunes.

İstifa etmekten başka seçeneği yoktu.

Él no tiene más opción que renunciar.

Tom istifa etmek için zorlandı.

Tom fue forzado a dimitir.

Bakan, kabineden istifa etmek zorunda kaldı.

Se vio obligado el ministro a renunciar al gabinete.

O, işinden istifa etmeye karar verdi.

Ella decidió dejar el trabajo.

Onun istifa etmesini istememize gerek yoktu.

- No necesitamos pedirle que renunciara.
- No necesitamos pedirle que renunciase.

Onun istifa etme olasılığı var mı?

¿Hay una posibilidad de que él dimita?

Belediye başkanı yakında istifa kararını açıklayacak.

El alcalde anunciará dentro de poco su decisión de abdicar.

Şu andaki işimden istifa etmek istemiyorum.

No quiero dimitir de mi trabajo de momento.

Kulüp saymanı olarak görevimden istifa ettim.

Renuncié a mi posición como tesorero del club.

Onlar genç işçinin istifa etmesini istedi.

Al joven trabajador le pidieron la renuncia.

Onurlu bir şey yapmalısın ve istifa etmelisin.

Deberías hacer lo honorable y resignarte.

İstifa etmem için yeterince çok nedenler var.

Sobran motivos para que yo renuncie.

O ona istifa etmesi için baskı yaptı.

Ella lo presionó para que renunciara.

O şirketten istifa etmek için kararını verdi.

Ella ha decidido dejar la compañía.

Ana akım medyada yönlendirme var diyerek istifa etmişti

los principales medios renunciaron diciendo que hay dirección

- İşinden istifa etmeye karar verdi.
- İşinden ayrılmaya karar verdi.
- O istifa etmeye karar verdi.
- O işini bırakmaya karar verdi.

Ella decidió dimitir.

Beklediğinden daha erken de olsa CEO görevinden istifa et

Renuncia al puesto directivo antes de lo que esperabas

- Ne zaman istifa edeceğimi biliyorum.
- Ne zaman duracağımı biliyorum.

- Yo sé cuándo renunciar.
- Yo sé cuándo parar.
- Yo sé cuándo abandonar.

. Birkaç gün içinde Lannes komutasından istifa etti ve Fransa'ya döndü.

para elogios por parte del Emperador. En cuestión de días, Lannes renunció a su mando y regresó a Francia.

Soktu : görevinden istifa etmek zorunda kaldı ve 6 hafta hapis yattı.

serios problemas: se vio obligado a renunciar a su cargo y pasó 6 semanas en prisión.

- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.

El primer ministro dimitió ayer.

İzlanda başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson, karısının bir offshore yatırım şirketi sahibi olduğu ortaya çıktıktan sonra istifa etti.

El primer ministro islandés, Sigmundur David Gunnlaugsson, dimitió después de ser revelado que su mujer era propietaria de una compañía de inversiones en alta mar.

Yeni bir yasa, eski aristokratları ordudan men etti ve Davout, görevinden bir kez daha istifa etmek zorunda kaldı.

una nueva ley excluía a los ex aristócratas del ejército, y Davout tuvo que renunciar a su cargo una vez más.